
Yapılan araştırmalar, beden kitle indeksinin her birimlik artışının Covid-19 hastalığını daha şiddetli geçirme riskini de yüzde 12 oranında yükselttiğini gösterdi. Aynı zamanda obez kişilerin hastanede kalma sürelerinin de daha uzun olduğunu ortaya konuldu. Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, pandemi nedeniyle evde kalmanın bir yandan kilo alımına diğer yandan da fazla kilolar nedeniyle duygusal olarak da olumsuz etkilenmeye neden olduğunu belirterek, sağlıklı beslenmenin hem Covid-19’dan korunmaya, hastalığın daha kolay atlatılmasına hem de bu olumsuz duyguları önlemeye yardımcı olduğunu söyledi.
KAHVALTIYI ATLAMAYIN
Sağlıklı beslenmenin temelinin kahvaltı olduğunun altını çizen Gizem Akgül, bu öğünü atlamanın yol açacağı etkileri şöyle anlattı: “Kahvaltı öğününü atlamak, gün içinde fark etmeden gün içinde fazla enerji alınmasına, bel çevresinde artışa, dengesiz beslenmeye, sağlıksız yeme eğilimine, diğer öğünlerin aksamasına veya gecikmesine, gece açlığının oluşmasına, açlık insülin seviyesinin ve kolesterolün artmasına neden olabileceği gibi, beden kitle indeksinin artmasıyla kilo almanıza da yol açabilir.”
D VİTAMİNİNİZ EKSİK OLMASIN
Metabolizmanın sağlıklı çalışması için vitamin ve minerallere önem vermek gerektiğini ifade eden Akgül, “Açlık hissi ve aşırı besin tüketimine neden olan insülin direnci ile D vitamini yetersizliği arasında ilişki bulunduğunu gösteren bilimsel çalışmalar bulunuyor. 2018 yılında 252 kadın üzerinde yapılan bir çalışma, düzenli egzersiz yapanların yapmayanlara göre beslenme, fiziksel aktivite, manevi gelişim, kişilerarası ilişkiler ve stres yönetimi alanlarında daha iyi olduğunu ortaya koyuyor. Düzenli egzersizin sadece harcanan enerji miktarını artırmaz aynı zamanda tokluk hissini güçlendirir. Bu dönemde yaşanılan duygu durum değişiklikleri ve kilo kontrolü için mutlaka düzenli egzersize önem verin. Egzersiz, mutluluk hormonunun salınımını destekler. Evin içinde hareketi artırın. Haftada 3 gün 15-45 dakika yürüyüş, depresyonu önlemede etkilidir.” şeklinde konuştu.
BAĞIRSAKLARINIZA İYİ BAKIN
Akgül, yağ içeriği çok yüksek olan besinler tüketmenin bağırsak florasındaki iyi bakterilerin azalmasına neden olduğunu kaydederek, bunun duygu durumunu olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin ise yüzde 90’nın bağırsaklarda üretildiğini ifadelerine ekledi.
Gizem Akgül, şu önerilerde bulundu: “Örneğin Alzheimer hastalığından korunmada etkisi bulunan asetil kolin (sinir sisteminde görev yapan bir molekül) de bağırsaklarda üretiliyor. Bunun gibi, bağırsakta üretilen bazı maddeler, genel sağlığımız için çok yararlı. O nedenle bağırsak sağlığı için lifli gıdaların tüketilmesine ve günde 3-5 porsiyon meyve-sebze yemeye özen gösterin. Ancak günlük ihtiyacın üzerinde meyve yemek de kilo aldırabileceğinden porsiyon kontrolü yapmak gerekiyor.”
DOĞRU KARBONHİDRATLAR KİLO VERDİRİR
Doğru karbonhidrat tüketiminin kilo aldırmak bir yana kilo kaybına destek olduğuna dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akyüz, “Tam tahıllı gıdalar; kan şekerinin dengelenmesine, B ve E vitaminleri, çinko, bakır, magnezyum ve çeşitli antioksidanlardan faydalanmanıza, kalbiniz korumanıza, lif içeriği sayesinde bağırsakların çalışmasına destek olur. Dikkat edilmesi gereken konular arasında ise besinlerin pişirilmesi geliyor. Uzun süre pişirmek mineral ve vitamin kaybına neden oluyor. Kızartma yerine buharda ya da fırında pişirmek, sebzeleri çiğ tüketmek içeriğindeki besin öğelerinden daha çok yararlanmasını sağlıyor.” dedi.
MEYVENİN KABUKLARINI SOYMAYIN
Mayalandırılarak yapılan ekmeklerin besin değerinin daha yüksek olduğunu anlatan Gizem Akgül, ayrıca pek çok meyvenin en çok vitamin ve mineral içeren kısmının yüzeylerine yakın yerlerinde olduğunu söyledi. Kabukları ile yenilebilen meyveleri kabuklarını iyice yıkayıp kimyasal koruyuculardan arındırdıktan sonra kabukları ile yemek daha faydalı bir tercih olabilir.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış