Uzun mesafeli bir uçuş için bilet rezervasyonu söz konusu olduğunda, fahiş fiyatlardan çok daha fazlasını beklersiniz. Gitmek eyleminin şüphesiz ki müptelasıyız. Kendine hayran bırakan olanaklar ve rahat bir deneyim sunan uçuş arıyorsanız, gideceğiniz adresi biliyorum. Ben de kendime bir güzellik yaptım, büyük oynadım ve Türk Hava Yolları’nın TK 070 seferiyle Hong Kong’a Business Class uçtum. Uçağın ön kısmındaki perdeyi sizler için araladım. Vişne-meyve mixi smoothie'mi beklerken, güler yüzlü kabin ekibinin ve sınırları zorlayan kaliteli hizmetin beni nasıl şımarttığını söylemeden edemeyeceğim.
TÜRK HAVA YOLLARI GURURLA SUNAR
1975'ten itibaren tüm havayolları, tam ücrete tabi tutulan özel yolcuları için daha iyi imkânlar sunmaya başladı. Kabinlerde ekstra yolcu konforu söz konusu. Bu işi hakkıyla yapacak biri vardı kuşkusuz: O günden bu yana Türk Hava Yolları, 85 yıldır dünya çapında kalite arayanların tercih ettiği bir numaralı firma. 1993 yılında, ilk First Class uygulamasını başlatan THY, tüm müşterilerinin, ayrıcalıklı uçuş deneyiminin ev sahibi. Bir Business Class bileti almadan önce fiyat-performans araştırması yapın: Her kabin sınıfında olduğu gibi, Business Class’ta da sonuç THY kalitesi.
Türk Hava Yolları Business Class'ta gösteri başlıyor
GÖKYÜZÜNDE RÜYA GİBİ BİR DENEYİM
O zaman sizi biraz daha heyecanlandırayım; Business Class’ta neler oluyor? Gelin, hep birlikte gökyüzünü yeniden keşfedelim!
İlk olarak, Atatürk Havalimanı’ndaki THY Business Class kontuarlarına gidiyoruz: Kırmızı halılarla karşılanıyoruz; özel Business Class kontuarında biletimiz bizi bekliyor...
SIRA BEKLEMEK Mİ?
Bavulumuzu teslim edip gerekli işlemler yapıldıktan sonra, o rahatsız eden sandalyemsi koltuklarda beklemek istediğinizi hiç sanmıyorum. Yan tarafta duran uzun pasaport kuyruklarını görüyor musun? Biz bu sırayı beklemeden, havalimanının giriş kısmında bulunan Türk Hava Yolları CIP Lounge’ına (özel bekleme alanı) gidiyoruz ve özel geçiş sistemi ile pasaportumuza çıkış izni alıp içeri giriyoruz. Fark ettiyseniz, daha uçağa binmeden paramız konuşmaya başladı.
CIP LOUNGE İLE TANIŞTIRAYIM: EV DEĞİL BEKLEME ODASI
İşte karşında: İki katlı, şık bir konseptle donatılmış Türk Hava Yolları Lounge’ı. Burnuna leziz yemek kokuları geliyor olmalı... Birbirinden çeşit seçeneklerle Hint mutfağından Çin sofrasına, İtalyan makarnasından Anadolu’nun kır pidesine; dört bir yanında leziz yemek standları duruyor. Hemen yanında, boydan boya dizili içecek rafları var. Çeşit çeşit meşrubat mı, yoksa yıllanmış bir kadeh şarap mı tercih edersin? Bu arada, zeytin barındaki Ege zeytinlerini poşete atıp, eve götürmeyi düşünmedim değil…
UÇAĞA DAHA VAR: MISIR PATLAĞIMIZI ALIP FİLM İZLEYELİM
Uçağımıza iki saatimiz daha var. Vaktimizi nerede geçirelim? Yarış pisti, oyun konsolları, son teknoloji ürünü golf simülatörü, özel dinlenme ve duş alanları, çocuk oyun alanı, kütüphane, mescit, telekonferans salonu ve masaj gibi pek çok hizmet ve aktivite burada elimizin altında. Biz mısır patlağımızı alıp, sinema salonuna gidelim. Uçak beklemek hiç bu kadar keyifli olmamıştı, değil mi?
Vakit daralıyor; uçağa giriş yapacağımız kapıya gidiyoruz. Kapı alanında Business Class Costumers yazan bir bölüm var, biz yine, herhangi bir sıraya tabi tutulmadan uçağa ilk binenler oluyoruz. Pratik ve hızlı olmanın rahatlığı içindeyiz. Bakalım daha neler göreceğiz…
Sahip olduğumuz bilet, her türlü jesti hak ediyor. Koltuğumuza geçelim, arkamıza yaslanalım ve tüm bu ayrıcalığın keyfini çıkarmaya devam edelim.
YATAĞIMIZ DA HAZIR
Türk Hava Yolları yeni nesil süit tarzı koltukları geniş bir hareket alanıyla sıraya yerleştiriyor; şık yatak takımını pofidik bir yastık ve hafif bir pike tamamlıyor. Üzerinde oturduğumuz koltuk 3 kademede farklı pozisyonlar alıyor: Dik duruş, eğimli oturuş ve yatak olma özelliği. Yanımızdaki misafirle rahatsız edici bir yakınlık söz konusu değil. Hemen aramızda açılır kapanır bir paravan var. Böylece kendimize kişisel bir alan yaratabiliyoruz. Ağır ayakkabıları çıkarıp, rahat terliklerimizi giydiğimiz anda, evde olma hissi tam anlamıyla başlıyor.
KABİN EKİBİ ETRAFIMIZDA PERVANE
Yeni ve modern kıyafetleriyle imaj değiştiren hostes ve hostlar, ellerindeki meşrubatlarla bizi hoş beş etmeye geliyor. Yanımıza sıcak bir havlu bırakıp kendini tanıtıyor; deyim yerindeyse “Emrinize amadeyim” diyor. THY ekibi, yolculuk boyunca, bize ikram edeceği yeni bir sürprizle geliyor. Rahat ve huzurlu olduğumuzdan emin olmak, başlıca görevleri.
Bakım kitimiz de geldi: Bu, ihtiyacımız olan tüm temel bakım ürünlerini kapsayan küçük bir çanta: içerisinde dudak koruyucu, diş fırçası, diş macunu, el kremi gibi malzemeler ve bir de kulaklık var.
AŞÇIMIZA MERHABA DE
Uçak kalktığına göre, şimdi kendimize bir düzenek oluşturalım. Koltuğumuzu yatak haline getirebilir, en sevdiğimiz filmi açabiliriz: ‘Yan gel yat’ eylemi için hazırız. Bu arada tekrar hatırlatayım: Uçaktasınız! Canlı bir TV programı mı? En yeni listesiyle bir aksiyon filmi mi?
Profesyonel kulaklığımızla film izlemeye başlamadan önce bir misafirimiz geliyor: Türk Hava Yolları’nın eşsiz yemeklerini yapan aşçımıza merhaba de!
Türk Hava Yolları ile uçuyorsanız, acıkmak bir kriz değil. Yemek seçenekleriniz gece ve gündüz uçuşlarınıza göre değişiyor ama meraklanmayın, istemediğimiz kadar yemek alternatifimiz var. Yani vejetaryeninden, veganına, etçilinden otçuluna herkesin damak tadına göre mönü mevcut: Sabahki kahvaltımız için istediklerimizi işaretleyip aşçımıza teslim ediyoruz. Günün ilk ışıklarına, şöyle güzel, peynirli bir omletle uyanmak kim istemez… İçecek olarak sıkılmış taze bir havuç veya portakal suyu tercih edebiliriz. Sıcak ekmek ve kruvasan servisi kahvaltımız boyunca kabinde geziyor. Daha anlatırken doydum…
AKŞAM YEMEĞİNDE NE ALIRIZ?
Hemen yanımızdaki gizli bölmede, açılır kapanır yemek masamız duruyor. Her açıldığında önümüze gelecek lezzetin merakıyla gözümüz kapıda: Peki akşam yemeğinde ne sipariş edeceğiz? Başlangıç olarak aperatif bir detox tabağı alalım, ardından taze bir balık servisi fena olmaz; ne dersin?
Karnımız tok, sırtımız pek olsa gerek. Uyumadan önce, menüdeki “sağlık çayları” denen kısımdan anti-jetlag etkisi olan çayımızı da içelim. Ya da uzun bir gece yolculuğunun ardından vücudumuzu toparlayacak enerji çayını deneyelim. Bizi şımartıyorsunuz :)
EN SEVDİĞİMİZ: WİFİ DE VAR
Bir teknoloji çağı insanları olarak en güzel kısmından bahsedelim. Telefonumuz uçak modundayken Business Wifi ile metrelerce yükseklikle bile dışarıyla olan bağlantımız kesilmiyor; online olarak Instagram postlarımıza devam...
NE UÇTUK AMA!
Bu muhteşem yolculuğun sonuna geldiğimiz için neredeyse üzüleceğiz... Koltuğumuzu dik konuma getirip, verilen hediyelerimizi de yanımıza alarak uçaktan ayrılıyoruz. Daha bitmedi… Bizi özel Business Clas CIP otobüsü karşılıyor. Sıcak, rahat koltukları olan, kısa fakat keyifli bir yolculukla başladığımız yere dönüyoruz.
Gördüğümüz muamele saray kadınlarına, salon beyefendilerine yaraşır cinstendi. Hemen ‘para mı var, reklam kokuyor’ diyeceksiniz ama ne siz sorun, ne biz söyleyelim: Sahip olacağınız bir Business Class biletinin merakınızı gidereceğine eminim. Siz bunu hak ediyorsunuz; şimdiden iyi yolculuklar!