Hollandalılar adım atmaya başladıkları an iki tekerleğe atlar ve kelimenin tam anlamıyla ayakları tutmayana kadar pedal çevirmeye devam ederler. Gençler, büyükanneler, yeni yürümeye başlayan çocuklar, CEO'lar… 17 milyon nüfusu olan bu ülkede 23 milyon bisiklet var. Öyle ki; Hollandalılar kendilerine ''Biz bisikletçiler değiliz, sadece Hollandalıyız" diyorlar. İstanbul gibi trafik çilesi bitmeyen bir şehirden ziyade, Hollanda'da yolculukların yaklaşık yarısı bisikletle yapılıyor. Bu, sahip olduğumuz düzenin dışında bir dünya.
HOLLANDALI BİSİKLETLERİN TARİHİ SERÜVENİ
Kendi gücüyle hareket eden bir araba düşüncesi, 18. yüzyılda makina çağının ilerlemesiyle gerçekleşti. Motorlu ve benzinli araç furyası tüm dünyayı etkisi altına aldı. Avrupa'da da, pek çok ülkede olduğu gibi, yollar giderek daha da sıkışık hale geldi ve bisikletçiler kaldırıma sıkıştı. Araba kullanımındaki sıçrama, yollardaki ölüm sayısında büyük bir artışa neden oldu. Hollanda, buna karşılık, çocuklar için daha güvenli bisiklet koşulları talep eden bir sosyal hareket başlattı. De Kindermoord (Çocuk Cinayetini Durdur) adındaki kampanyalar ülkede büyük ses getirdi. Bu gelişmeler, Hollanda hükümetini gelişmiş bisiklet altyapısına yatırım yapmaya ikna etmede yardımcı oldu.
OKULLARDA ZORUNDA BİSİKLET EĞİTİMİ ALIYORLAR
Hollandalı şehir plancıları bisikleti daha güvenli ve daha davetkar hale getirmek için tüm şehre bisiklet yolu ağıyla çevirdiler. Tabelalar, bisiklet durakları, özel kaldırımlar ve kiralık bisikletler de çok geçmeden ülkede yer buldu. Öyle ki, pek çok şehirde öncelik, pedal gücü kullananlardır. Bisiklet kullanımı Hollanda’nın vazgeçilmez bir parçası: İnsanlar eğitim ve öğretimde de zorunlu bisiklet dersleri alıyorlar.
''BİZ BİSİKLETÇİ DEĞİL, HOLLANDALIYIZ''
Hollanda'nın dört bir köşesi bisiklet park tesisleriyle dolu: Okullar, ofis binaları, dükkânlar, alışveriş merkezleri… Tıpkı araba kullanımı gibi, bisiklet için de ülkede ceza yaptırımları da uygulanıyor. Durumu daha açık haliyle anlatmak istersek; burada insanlar "Biz bisikletçiler değiliz, sadece Hollandalıyız" diyor.
KURALLARA UYMAMANIN CEZALARI VAR
Hollanda’da bisikletçiler de yolun kurallarına uymak zorundalar. Çünkü bu alete binmek sadece keyfi bir bahçe gezisi değil, trafikte yadsınamaz kullanımı olan bir araç. Dikkatsizce, yanlış yere ya da kırmızı ışıklara atlamanın bedelleri var. Bisiklet kurallarına uymadığında ciddi para cezasına çarptırılabilirsin.
PEDAL ÇEVİREMEYECEĞİN SOKAK YOK
Üstelik şehirlerde dikkat çeken bir diğer özellik iki teker üzerindeki pedalları olan klasiklerden ziyade ihtiyaca yönelik pek çok farklı türde bisiklet olması. Ebeveynler, yavrularını taşımak için, biri arkaya, biri yana gelecek şekilde, önünde sepeti olan bisikletlere sahipler. Bisikletle evden çıkıp da, trafiğin müsait olmadığı tek bir sokak yok. Şehri baştan aşağı bisikletle gezebilirsin.
CEOLAR BİLE İŞE BİSİKLETLE GİDİYOR
Bisiklet çocuk kullanımlarından da ziyade çalışan insanların ve hatta CEOların bile vazgeçilmezi. Takım elbisesi ve şık çantasıyla bisikletle işe giden insanları izlemek oldukça alışılageldik bir durum.
GİT VE BİR BİSİKLET KİRALA
Oteller, kiralama şirketleri ve tur şirketleri turistlere de bisiklet kiralamayı seviyor. Amsterdam ruhunu Hollanda’yı anlamak için birkaç saatlik yapacağın bir bisiklet turuyla şehrin düzenini anlayabilirsin. Eğer bir gün Hollanda’ya gidersen burada insandan çok bisiklet görmeye hazır ol.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış