Arkeolojik kazılarda gün yüzüne çıkan ve MS 10. yüzyıla ait Viking yelkenlisi olan Saga Farmann'ın replikası, Rahmi M. Koç Müzesi'nde gerçekleştirilen 3 aylık serginin ardından Şehir Hatları Haliç Tersanesi'nde demirledi.
Denizcilik dilinde ifade edildiği üzere, kış aylarını burada geçirecek olan yelkenli, sonrasında Akdeniz'e açılarak Vikinglerin tarihi ticaret rotasını tamamlayacak.
Eski tekniklerle üretildi, 12 kişilik mürettebatı var
Ağustos ayında İstanbul'a ulaşan ve 12 kişilik bir mürettebat tarafından yönetilen yelkenli, kış sezonunda denize açılmak için uygun olmadığından dolayı İstanbul'da konaklamaya devam edecek. Ahşap ve dövme demir malzemeler kullanılarak tamamen el yapımı olarak üretilen Saga Farmann, eski tekniklere sadık kalınarak ortaya çıkarıldı. Nisan ayına kadar Haliç Tersanesi'nde özel bir ekip tarafından haftalık kontrollerden geçirilecek.
Vikinglerin izlediği ticaret rotasını takip edecekler
Nisan geldiğinde, gemi mürettebatı ve teknik sorumlular, tersanede gerçekleştirilecek son bakım çalışmalarının ardından Akdeniz'e açılmaya hazır olacak. Vikinglerin izlediği ticaret rotasını takip ederek Norveç'e gitmeyi planlayan yelkenli, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı üzerinden Yunanistan, Adriyatik Denizi, İtalya, Tunus, Fransa ve İspanya sahil kentlerini dolaşıp Cebelitarık Boğazı'nı geçerek ilk durağı Tonsberg'e ulaşacak.
Ağustos başında başlayan ve toplamda 90 günlük bir yolculukla İstanbul'a varan yelkenli, Türk denizlerinde 8 ay boyunca misafir olarak kalarak benzersiz bir deneyime imza atacak.
"Türkiye'de Viking ilgisi gerçekten şaşırtıcı"
Saga Farmann yelkenlisi proje sorumlusu ve kaptanlarından Lars Bill, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geminin Vikinglerin yüzyıllar önce İstanbul'a yaptıkları ticari yolculuğun rotasını izleyerek geldiğini söyledi.
3 aylık yolculuğun ardından ulaştıkları İstanbul'da çok güzel karşılandıklarını ve Viking hayranlarının demir attıkları her yerde ziyarete geldiğini belirten Bill, geminin 3 ay sergilendiği Rahmi M. Koç Müzesi'ndeki ilgiden de memnun kaldıklarını belirtti.
Kaptan Bill, Rahmi M. Koç Müzesi'ndeki izlenimlerini şöyle anlattı:
İstanbul'da her zaman çok güzel karşılandık. Vikingler Miklagard'a (Vikinglerin İstanbul için kullandıkları büyük şehir anlamına gelen isim) çok sık ticaret yapmak için geliyorlardı. Ortak bir tarihimiz var. Türkiye'de Viking ilgisi bu açıdan gerçekten şaşırtıcı. Gençler gemiye çıkıp ortamı hissettiler, selfie çektiler. Burada ahşabın kokusunu aldılar, 1000 yıl önce bir Viking gemisinde hissedecekleri gibi. Çok özel bir deneyimdi onlar için.
Bill, geminin müzedeki serginin ardından Haliç Tersanesi'nde demirlediğini belirterek,
Akdeniz'e açılmadan önce gemiyi burada kış boyunca koruma imkanımız var. Nisana doğru ekip olarak geri geleceğiz, boyama ve son tamiratı yapacağız. Ahşaptan yapılmış bir gemi olduğu için suda kalmalı. Sudan çıkarılıp güneşte bekletilmesini istemiyoruz.
diye konuştu.
Vikinglerin kullandığı rotayla geri dönüş
Kaptan Bill, Vikinglerin tarihi rotasının kendileri için bir ilham kaynağı ve kılavuz olduğunu vurgulayarak,
Geri dönüş rotası için birçok fikrimiz var. Marmara Denizi'nden çıkıp İtalya'ya gideceğiz, sahilleri dolaşacağız. Belki Afrika'ya da gideceğiz, Tunus'a. Vikingler gibi. Vikinglerin kullandığı rotalara benzer bir rotada Akdeniz üzerinden gitmeye çalışacağız. Gittiğimiz yerlerde akademisyenler, arkeologlar ve uzmanlarla görüşüp insanlara gemiyi tanıtacağız.
ifadelerini kullandı.
Saga Farmann'ın İstanbul'da kaldığı sürede aralıklarla gelip gittiğini anlatan Bill, buradaki izlenimlerini şöyle anlattı:
Türkler bize çok yardım etti, çok arkadaşça davrandılar. Sadece resmi yetkililerle değil, restoranlarda, otellerde birçok insanla tanıştık. Viking gemisiyle geldiğimizi anlattık, muhabbet ettik. Bizim için de çok güzel bir deneyimdi.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış