MİT'in internet sitesinde yer alan "Özel Koleksiyon" bölümünde, "100 Yıllık" başlığı altında teşkilatın tarihine dair önemli alıntıların yer aldığı bir çalışma yayımlandı.
Albümde, 1911'de İtalyanların Trablusgarp'ı (Libya) işgalini engellemek amacıyla gizlice bölgeye giden Enver Paşa, Süleyman Askeri Bey, Yakup Cemil, Kuşcubaşı Eşref, Fethi Okyar ve Mustafa Kemal Paşa'nın toplu fotoğrafı da yer alıyor.
Ayrıca, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün yakın arkadaşı Nuri Conker ile Trablusgarp'ta çektirdiği fotoğraf ve Birinci Dünya Savaşı'nda katıldığı cephelerdeki diğer çeşitli fotoğraflar da bu özel koleksiyonda paylaşıldı.
SÜLEYMAN ASKERİ BEY
Teşkilat-ı Mahsusa'nın ilk başkanı olan Süleyman Askeri Bey'in, Trablusgarp'a Molla Cemil adıyla sahte bir kimlikle giderek bölgedeki direniş faaliyetlerine katıldığı belirtildi.
Albümde, Süleyman Askeri Bey hakkında şu bilgiler yer aldı:
1911 yılında, İtalya'nın Trablusgarp'a saldırmasının ardından, bölgeyi İtalyan işgaline karşı savunmak için mücadele etti. Jön Türkler, Mısır üzerinden Trablusgarp'a gizlice geçerek büyük bir direniş örgütlediler. Süleyman Askeri, imam kılığına girerek Mısır'dan Trablusgarp'a geçti. Enver Paşa, Mustafa Kemal Paşa (Atatürk), Ali Fethi Okyar, Eşref Sencer Kuşçubaşı, Yakup Cemil ve Süleyman Askeri birlikte Bingazi'deki çatışmalara katıldılar. 21 Ağustos 1912'de Bingazi ve çevresinin Komutanlık Kurmay Başkanlığı'na atanan Süleyman Askeri, Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na Almanya'nın yanında katılmasının ardından, Teşkilat-ı Mahsusa Başkanlığı görevini sürdürürken 20 Aralık 1914'te Irak ve çevresinin Genel Komutanı olarak atandı. Irak Cephesi'nde, Osmancık Taburu ile Rota Muharebesi'nde İngilizleri durdurmayı başardı, ancak ayağından yaralanarak Bağdat'a hastaneye kaldırıldı. Burada, Basra'yı geri almak için planlar yaptı ve harekete geçti. Şuaybiye Muharebesi'nde, komutasındaki birliklerin 14 Nisan 1915'te İngilizlere yenilmesi üzerine, tabancasıyla intihar etti.
KUT'ÜL AMARE ZAFERİ VE HALİL KUT PAŞA
Birinci Dünya Savaşı'nın Irak Cephesi'ndeki İngilizlere karşı kazanılan Kut'ül Amare Muharebesi, Osmanlı tarihinin en büyük zaferlerinden biri olarak kaydedildi. 29 Nisan 1916'da elde edilen bu zafer, Türk ordusunun Birinci Dünya Savaşı'ndaki ikinci büyük başarısıydı. Zaferde, Teşkilat-ı Mahsusa'nın istihbarat alanındaki katkıları büyük bir öneme sahipti ve tarihi açıdan önemli bir yer tutuyor.
Kut'ül Amare Muharebesi'nin zafer kazanan komutanı Halil Paşa'nın, Soyadı Kanunu'nun ardından 'Kut' soyadını aldığı da vurgulandı.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış