Kariyeri boyunca bulunduğu her görevde Filistinlilere yönelik her çeşit saldırının içinde yer alan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu saldırganlığı, 7 Ekim 2023’ten bu yana ise soykırım boyutuna taşıdı.
En acımasız terör örgütlerinin yapabileceği ne türlü kötülük varsa onları bile fersah fersah aşan bir vahşeti sergileyen Netanyahu, yıllar önce yazdığı kitaplarda ise adeta bugünlerde neler yapacağının yol haritasını anlatmış.
Netanyahu aynı zamanda, babasıyla birlikte verdiği konferanslarda da Filistinlilerin nasıl sürgüne gönderileceğini, gitmemekte ısrar edenlerin ise yok edilme yöntemlerini sıralamış.
KARDEŞ NETANYAHU FİLİSTİNLİLERLE ÇATIŞIRKEN ÖLDÜ
Tel Aviv’de 1949 yılında doğan, Kudüs’te büyüyen, sonra ABD’de lise eğitimini alıp, ardından tekrar İsrail’e dönerek ordunun özel bir birimine girip birçok operasyona katılarak Filistinlilere saldırılar düzenleyen Binyamin Netanyahu, bu dönemde babası siyonist aktivist Prof. Dr. Benzion Netanyahu’nun yanında ideolojik eğitimini daha da güçlendirmişti.
Baba-oğul Netanyahular, sık sık birlikte konferanslar düzenliyorlardı. Ana teması “uluslararası terörizm” olan bu konferanslarda ikili, İslam ile terörizmi özdeşleştiriyor, topraklarını savunan Filistinlileri “terörist” ilan ediyorlardı.
Aile, oğul ve kardeş Jonathan Netanyahu’nun 1976 yılında Uganda’da Filistin Kurtuluş Örgütü savaşçıları tarafından kaçırılan uçaktaki İsrail vatandaşlarını kurtarmak için düzenlenen operasyonda hayatını kaybetmesiyle Filistin konusunu adeta “kişisel” bir hale getirmişti. Operasyonda ölen tek İsrailli, timin komutanı Jonathan Netanyahu’ydu.
NETANYAHU: “TERÖRLE MÜCADELEDE HUKUK TERK EDİLMELİ”
Bu seri konferanslarda Netanyahular, terörizm karşısında “Batılı değerler”in tehdit altında olduğu ezberini ileri sürerek, o dönemde ABD’nin karşısındaki en derli toplu güç olan Sovyetler Birliği’nin korumasındaki yapılanmalar, bazı Uzak Doğu anarşi grupları ile İslam ülkelerindeki örgütler ve özellikle Filistin’in özgürlüğü için çabalayan grupları, “şeytani teröristler” olarak nitelendirmişlerdi. İkili, teröristlerle mücadele edilirken, uluslararası çaptaki standart hukuk ölçülerinin değiştirilmesi gerektiğini anlatıyorlardı. Batılı ülkelerin, bu süreçlerde uluslararası hukuka ve BM’ye yönelik taahhütlerini terk etmeleri, bunun yerine terörizm tehdidini ortadan kaldırmak için gerekli tüm araçları kullanmaları gerektiğini savunuyorlardı.
EDWARD SAİD: “ESAS TERÖRİST NETANYAHU”
Üniversite eğitimini almak üzere tekrar ABD’ye giden ve burada mimarlık okuyup, lisansını işletme üzerine yapan Binyamin Netanyahu, bir süre özel sektörde çalıştıktan sonra İsrail’e tekrar dönerek siyasete atılmıştı. Likud Partisi’nden milletvekili seçilen Netanyahu, 1984 ile 1988 yılları arasında ise İsrail’in Birleşmiş Milletler büyükelçisi olarak görev yapmıştı. Netanyahu, bu görevi esnasında “Terörizm: Batı Nasıl Kazanabilir” isimli kitabı hazırlamıştı. Kitapta, ünlü tarihçiler, gazeteciler, aktivistlere konular dağıtıp, yazıların editörlüğünü yapan Netanyahu, ayrıca önsözün yanı sıra kapsamlı bir yazı da kaleme almıştı.
Yıllar sonra Netanyahu’nun kitabına ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yayınlayan Edward Said, yazısına “Esas Teörist” başlığını koymuştu. Amerikan vatandaşı Filistinli Hıristiyan baba ile Lübnanlı Hristiyan annenin çocuğu olarak 1935 yılında Filistin’de dünyaya gelen (ö. 2003 New York) karşılaştırmalı edebiyat profesörü, teorisyen ve aktivist Edward Said, Filistin davasının uluslararası platforma taşınmasına büyük katkı vermişti. Said, “Paradigma kurucu bir eser” olarak tanımlanan, hem Batılı ülkeler de hem de Müslüman toplumlarda büyük yankı uyandıran “Oryantalizm” isimli kitabı da yazmıştı. Said, Filistin konusundaki hakkaniyetli tutumundan dolayı sık sık İsrailli aşırıların tehdit ve saldırı girişimlerine maruz kalmıştı.
NETANYAHU: MÜCADELE, TÜM AHLAKİ ENGELLERİ ORTADAN KALDIRIR
Edward Said, Binyamin Netanyahu’nun “Terörizm: Batı Nasıl Kazanabilir” kitabında, kelime oyunları ve diplomatik inceliklere sapmadan, amacını “cesurca” ortaya koyduğunu da dile getirmişti: “Netanyahu, ‘Terörizm’ diyor, ‘Siyasi amaçlar için korku oluşturmak amacıyla masumların kasıtlı ve sistematik bir şekilde öldürülmesi, sakat bırakılması ve tehdit edilmesidir. Fakat biz asla terörist değiliz. Terörist olanlar Müslümanlar, Araplar ve Komünistlerdir. O halde onlara, onların yöntemleriyle cevap vermeliyiz. Terörizm, tüm ahlaki engellerin ortadan kaldırılmasını haklı çıkartır.’
Netanyahu, içinde İsrail’in de olduğu dünyanın dört bir yanından çeşitli örnekler vererek, yerel terörist gruplara karşı sivil özgürlüklerde önemli bir kısıtlama olmayan ülkelerin başarılı bir mücadele verdiğini anlatıyor, ‘Teröristler böyle bir toplumla boy ölçüşemez.’ diyor. Netanyahu, ülkesi işgal edilmiş her milletin, vatanını savunmasının terörizm değil uluslararası ölçekte bir hak olduğunu hiç dikkate almıyor. Bu kitapta yapılan ‘terörizm dolandırıcılığı’dır. Bu dolandırıcılığın en kötü yanı ise aşırı şişirilmiş ve belgelenmemiş iddialar ile gülünç genellemeler ve tekrarlardır. Bu tür değerlendirmelerin çoğu delil, argüman gibi akademik gerçeklik iskeletinden tamamen yoksundur.”
ONUN NİHAİ HEDEFİ KÜRESEL SAVAŞ
Said, “Esas Terörist” başlıklı yazısında, Binyamin Netanyahu’nun kitabında, Filistinlilere “yapılması gerekenler”i detaylı bir şekilde işlediğini anlatmıştı. Kitabın “güven verici” (!) bir biçimde ilerlediğini anlatan Edward Said, şunları yazmıştı:
“Kitapta; önce, ‘Demokrasilere Meydan Okuma’, sonra elbette ‘Terörizm ve Totalitarizm’, ardından ‘Terörizm ve İslam Dünyası’ geliyor. ‘Uluslararası Ağ’ ile ‘Terörizm ve Medya’yı da geçtikten sonra ‘Terörizme Karşı Savaşın Yasal Temelleri’ ile ‘Yurtiçi Savaş’tan sonra hepsinin en büyük ve en seçkin konusu olan ‘Küresel Savaş’la sonlanıyor. Netanyahu’nun kitabında düşük seviyeli tuhaflıklar da var. Okuyucuları söylenenlere ikna etmek için çok az çaba sarf ediliyor, kaynaklar ve rakamlar asla alıntılanmıyor, soyutlamalar ve genellemeler her yerde karşımıza çıkıyor ve ‘demokrasiler’ için tarihsel süreçte İslam kadar tehdit edici başka bir unsur görülmüyor, gösterilmiyor.”
Aralarında Bernard Lewis gibi ünlü tarihçilerin de olduğu yazarların, tam da Netanyahu’nun istediği içerikleri ürettiğini anlatan Edward Said, “Terörizm: Batı Nasıl Kazanabilir”in hem politik hem de medyatik bir çarpıtma olduğunu da ifade etmişti.
Binyamin Netanyahu ve kitap yazarlarının savunduğu düşünceler için, Batılılar olarak fevkalade ahlaki sorunları olan bir duruş sergilediklerini belirten Said, “Bu kitapta da olduğu üzere, terörizm hakkındaki baştan sona saçmalıklarımız, ciddi hasarlara yol açabilir. Batılılar olarak, desteklediğimiz grupların kötü niyetli davranışlarını rahatlıkla göz ardı ediyoruz. Bunu Vietnam'da yaptık sonra da İslam dünyasında, Filistin’de aynısına başladık. Biz Batılılar, ‘terörizm kurbanları’nın adlarının verildiği enstitü ve vakıflar kurarız, basınımız ‘kurbanlar’a büyük ilgi gösterir. Oysa ölen Araplar, Müslümanlar ve diğer beyaz olmayanlar ise tarafımızdan sayılmadan, yas tutulmadan sadece ‘ölürler’ denilip geçilir. Bütün bunlar, beslediğimiz muazzam, dizginlenmemiş sözde vatansever narsisizmi pekiştiriyor.” demişti.
Binyamin Netanyahu’nun “Terörizm: Batı Nasıl Kazanabilir”den başka beş kitabı daha bulunuyor. Biri, kendi biyografisi olan bu kitapların diğerlerinde de Netanyahu, “Tilkinin kırk türküsü var kırkı da tavuk üstüne” minvalindeki bildik tezlerinin farklı versiyonlarını dile getirmişti.
NETANYAHU’NUN 2002’DE BM’DE SÖYLEDİKLERİ
Netanyahu’nun günümüzde sergilediği politikaların ipuçlarına dair, 2002 yılında, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda dile getirdikleri de yeterince fikir vericiydi. Netanyahu burada yaptığı konuşmada, bombalanması ve rejimlerinin devrilmesi gereken ülkeler başlığı altında bir sıralama yaparak, Irak ve Libya’yı zikretmişti. Binyamin Netanyahu, “Saddam’ı ve Saddam rejimini ortadan kaldırırsanız, bunun bölge üzerinde muazzam olumlu yankıları olacağını garanti ederim.” diye konuşmuştu. Daha sonra İran’ı da nükleer teknolojisine sahip olması açısından ele alan Netanyahu, bu tesislerin bombalanması gerektiğini de dile getirmişti.
- Edward Said, “Esas Terörist”, Nation Dergisi, 15 Ağustos 2006
- Meryem Cemşidi, “İnsanlıktan Çıkarma Araçları”, Boston Review, 9 Aralık 2023
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış