Vakanüvis, Medeni Bilgiler kitabının neden ve nasıl hazırlandığını yazdı
Haber Merkezi

Medeni Bilgiler kitabı “Gürbüz Vatandaşlar” istiyordu

Vakanüvis

Malûm; İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “iktidara geldiklerinde” Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında okutulan “Medeni Bilgiler” kitabını tekrar müfredata alacaklarını söyledi.

“Altılı Masa”da yan yana otursalar da İP’in, CHP’nin “laik, seküler” duruşundan rol çalmaya çalıştığı bir sır değil. Akşener’in bu beyanı da sözkonusu duruşla alakalı. Kitapta nelerin yer aldığı ise bölük pörçük de olsa pek çok yayına konu oldu.

Biz daha çok, böyle bir kitap neden ve nasıl hazırlandı, ona bakalım.

“Medeni Bilgiler”den önce “Malumat-ı Vataniye” kitabı vardı

Cumhuriyet’in 10’uncu yılına yaklaşılırken; yeni idarenin, vatandaşlara “yeni bir zihniyet” kazandırma çalışmaları hızlanmıştı.

Daha önceleri “Malumat-ı Vataniye”, sonrasında ise “Vatani Malumat” adlarıyla hem okullarda okutulan hem de vatandaşlara “Halk Mektepleri” uygulamalarıyla okunan bazı küçük kitap çalışmaları olsa da kapsamlı ilk kitap, 1931 yılında, iki cilt olarak tam adıyla “Vatandaş İçin Medeni Bilgiler” yayınlanmıştı.

Vakanüvis, Medeni Bilgiler kitabının neden ve nasıl hazırlandığını yazdı

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, böyle bir kitabın neden gerekli olduğunu Başbakan İsmet İnönü’ye resmi bir yazı gönderek anlatmıştı:

Başvekil İsmet Paşa Hz.ne,

Vatan çocuklarını eyi vatandaş olarak yetiştirmek için klasik tahsil programları arasında yer alan yurt bilgisinin ehemmiyeti malumdur. Yurt bilgisi notları olarak muallim Afet Hanım tarafından şimdiye kadar neşredilen intihap, vergiler, askerlik ve vatandaş için medenî bilgiler kitaplarının lüzumlu kısımlarını bir araya getirerek ve (vatandaş için medenî bilgiler) kitabının birinci cildi olarak yeniden basılmak üzere tertibini tavsiye ettim.

Devlet teşkilatının, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, hukûmetin, Hususî idareler ve belediyelerin nasıl olup kurulup, nasıl işlediğini, Şirketler ve bankalarla eski kapitülasyonlar, siyasî fırkalar ve aile bahislerini ihtiva eden ve Recep (Peker) Bey tarafından yeni yazılan kitap da aynı kitabın ikinci cildini teşkil eder.

Bu iki kitabın Maarif vekâletince tesbit edilmiş olan mekteplerin muayyen sınıflarında okutulması muvafık olur. Ders programlarına ilâve edilmek üzere her iki kitabın fihristleri baplı olarak takdim edilmiştir. Her iki kitap hiçbir şey mukabilinde olmaksızın sahipleri tarafından Maarif vekâletine terkedilmiştir.

Kitaplar yazılırken ve yazıldıktan sonra bizzat alâkadar oldum; bunların, yazılmalarında takip edilen maksatlara hizmet edecek kıymet ve mahiyette olduklarını bilhassa kaydederim. Bu kitabın okutulacağı sınıfların yukarısına geçmiş olan talebeye de mekteplerini bitirmeden evvel programlara ilâve olarak okutulmasını çok faydalı bulurum. Bundan başka bu kitapların memlekette yurtdaşlara okutulması için revaç temin edilecek her tetbirin kıymetli olacağı kanatinde bulunuyorum.

Bu mülahazaları Hükûmetin takdirine ve Maarif Vekaletinin usulü dahilince yapacağı tetkikat ve alacağı mukarrata terk ediyorum Efendim.”

Vakanüvis, Medeni Bilgiler kitabının neden ve nasıl hazırlandığını yazdı

Kitabın içeriği Çankaya’daki “Sofra”da hazırlanmıştı

Kitap, büyük ölçüde Atatürk’ün Çankaya Sofrası’nda mutad eşhasla yaptığı tartışmalar ışığında hazırlanmıştı. Takip eden yıllarda Tevfik Bıyıklıoğlu, İsmet İnönü, Recep Peker, Fevzi Çakmak, Cemal Hüsnü Taray gibi isimler kitabın değişik bölümlernii hazırlamışlardı.

İnan ayrıca adını vermediği bir ansiklopedi ile Mehmet Emin Erişirgil’in “Yurt Bilgisi” ile Birinci Dünya Savaşı Alman komutanlarından Colmar Von Der Goltz’un “Millet-i Müsellaha” (Ordu Millet) adlı kitaplarından da yararlanmıştı. İnan anılarında hazırlık sürecini şöyle anlatmıştı:

“Atatürk’ün toplantılarında bulunanlar arasında tartışmalar yapılırdı. Devlet adamları, askeri erkân, hukukçular, edipler ve günün diğer aydın kişileri arasında konu ortaya atılırdı. Elimde daima kâğıt kalem bulunduğu için de hemen her şeyi not ederdim. Böylece Atatürk’ün el yazılarıyla ispatlanmış konular, onun fikirleri olarak tarihte yer alacaktır. Şahidi olduğum konuları benim çalışma hissemi belirterek açıklamış bulunuyorum.”

Bundan dolayı, zaman içerisinde “kitabı Atatürk’ün yazdığı” görüşü yaygınlık kazanmıştı. Zaten, Medeni Bilgiler kitabının ilerleyen yıllardaki pek çok baskısında yazar olarak Mustafa Kemal Atatürk adı kullanılmıştı.

Kitap ilk kez, Maarif Vekaleti Talim ve Terbiye Dairesi’nin 7.9.1931 tarih ve 2917 numaralı emriyle 40 bin adet basılmıştı.

“Medeni Bilgiler’de pozitivizm ve laiklik vurgusu vardı”

Yrd. Doç. Dr. Fatma Gürses’in, “Kemalizm’in Model Ders Kitabı: Vatandaş İçin Medeni Bilgiler” başlığıyla Gazi Üniversitesi “Akademik Bakış” dergisinin Kış 2010, 4’üncü cilt, 7’nci sayısında yayınlanan makalesinde kitabın bazı kısımlarının içeriğine dair şu değerlendirmeler yer almakta:

“Burada ahlâk, dinsel kaynaklarından koparılarak dünyevileştirilir, daha sonra ise millîleştirilir. Söz konusu millîleştirme işlemi, ahlâkî, seküler bir kutsallıkla buluşturulur. Başka bir anlatımla ‘milli his’, ‘dini his’in yerine geçen bir karşı kutsallık alanı oluşturur. Bu hissin sağlanmasında ise ordu, aile, okul temel görevliler olarak seçilir ve toplumun her alanında bu hissin oluşturulması için ‘milli terbiye’ yolunda gidilmesi gerekliliği vurgulanır. Din birliğinin, ulus oluşumundaki rolü kabul edilmez. Böylece, İslamiyet öncesi, İslamiyet sonrası tarih anlatısındaki ‘Türkler’in bütünü itibariyle Müslüman olduğu kabulü, bir yandan Müslüman olmayanı ulus tanımından dışlayarak ve Araplarla Acemleri de modern öncesi ümmet ve modern millet hiyerarşisine dayalı olarak ‘öteki’leştirilir. ‘Arap’ sözcüğünün kullanımı ise çatışma dönemlerine saklanır. Uyum dönemlerinde sadece ‘Müslümanlar’, ‘Osmanlılar’ hatta ‘Türkler’ vardır. Bu bölümde yeni devletin pozitivizmin gereklerine uygun yurttaş anlayışı ve ‘laiklik’ vurgusu görülmektedir. Kitabın ilerleyen bölümlerinde, ‘Hoş Görmeklik, Taassupsuzluk’ başlığı altında bazı insanların ‘istikbali mazinin arasında görmekte’ olduğu, bunu aşmanın yolunun ise ‘terbiye’den geçtiği belirtilir. Kemalistler, ülkedeki egemen din söyleminde sıyrılan bir bakış sunmaya çalışmışlar ve kuruluş döneminin ‘kurucu’ misyonundan dolayı mesafeli bir söylemi benimsemişlerdir. Cumhuriyetçi sistem, bir söylem olarak, toplumun temeli olarak dini tanıma yoluyla eliti ve kitleleri birbirine bağlayan köprüler oluşturan, eski Osmanlı pratiğinden ayrılmıştır. Cumhuriyet ideolojisi, bir söylem olarak İslamiyet’in yerini reddederek okumuşlarla diğerleri arasındaki aralığı derinleştirmiştir.”

“Devlet gürbüz vatandaşlar ister”

Kitabın “İlk Hak, İlk Vazife ve Hak ile Vazifenin Münasebeti” başlıklı bölümünde “vazife vurgusu”nun çok belirgin olduğunu anlatan Gürbüz, şu değerlendirmelerde de bulunuyor:

“Bir insanın hakkının diğeri için vazife olduğu belirtilerek hakkın ve vazifenin birbirinden ayrılamazlığı savunulur. Devletin ‘herkesin haklarını ve vazifelerini tayin’ ettiği, ‘ihtardan idama kadar giden hukuk müeyyideleri ve ahlâki müeyyideler’le vazifelerin yerine getirtileceği vurgulanır. ‘Vatandaşın devlete karşı vazifeleri’ başlığı altında, devletin ihtiyaç duyduğu vatandaş özellikleri şöyle sıralanır: Devlet asayişi temin etmek için, memleketi müdafaa eylemek için, sıhhati yerinde, gürbüz ve anlayışları, milli hisleri, vatan muhabbetleri yüksek vatandaşlar ister. ‘Vatandaşın Devlete Karşı Vazifeleri’ adlı bölümde vatandaşın vazifeleri, ‘İntihap etmek, vergi vermek ve askerlik yapmak’ olarak sıralanır. Vergi devlete karşı vatandaşın ‘mukaddes borcu’ olarak tanımlanmıştır. ‘Mukaddes’ ve ‘borç’ kelimelerinin seçilmiş olması verginin önemini temsil eder. Bütün kitap boyunca, tek görsel malzeme olarak verginin nasıl alındığı ve nerelere harcandığı gösterilmiştir.”

Türk Tarih Eğitimi Dergisi’nin 2017 yılı, 2’nci sayısında “Geç Osmanlı Erken Cumhuriyet Dönemi Öğretim Materyalleri” başlıklı makaleyi kaleme alan Yrd. Doç. Dr. Fahri Kılıç ile Doktora Öğrencisi Ebru Ardıç ise kitabın belirgin özelliklerinden birisinin “tarih bilgisi” ile “yurt bilgisi”nin birbirleriyle ilişkilendirilerek öğretmeyi amaçlaması olduğunu vurgulamaktalar:

“Tarih dersinin vatandaşlık eğitimi verme misyonu üstlendiği söylenebileceği gibi Coğrafya dersi ile ilişkilendirilerek eğitimde bir bütünlük yakalanmaya çalışılmıştır. Coğrafya eğitiminin, devlet tarafından toprağı ‘vatanlaştırma’ pratiği olarak kullanılması önemli bir noktadır.”

Vakanüvis, Medeni Bilgiler kitabının neden ve nasıl hazırlandığını yazdı

Vakanüvis, Medeni Bilgiler kitabının neden ve nasıl hazırlandığını yazdı

Vakanüvis, Medeni Bilgiler kitabının neden ve nasıl hazırlandığını yazdı