Asla yalnız gidemeyeceğiniz en ürpertici 10 yer
Haber Merkezi

Muhammet Karal - Özel içerik

Tekno 'on' 31. Bölüm - ''Asla yalnız gidemeyeceğiniz en ürpertici 10 yer"

Birçok insan korku filmi izlemeyi sever. Her yıl onlarca ürkütücü filmler ilgiyle karşılanıyor ve sinema severler bunlara doyamıyor.

Öte yandan, bu filmlerin bazıları gerçek hayattan uyarlanmıştır. Bu nedenle heyecan arayanlar, şimdi sizlerle paylaşacağımız 10 farklı bölgeyi ziyaret etmek isteyebilir.

Tekno 'on' yazı dizimizin 31. bölümünde, asla yalnız gitmeniz tavsiye edilmeyen dünya üzerindeki 10 ürkütücü yere yakından bakıyoruz.

1. Mansfield Reformatory - ABD

Mansfield Reformatory

Mansfield Reformatory, ABD'nin Ohio eyaleti sınırları içerisinde yer alan bir yapıdır. Eğer fotoğraf size tanıdık geldiyse, bu yerin Shawshank Redemption filminin çekildiği yer olduğunu belirtelim.

1896'da açılan bu ıslahevi, 1990'da federal mahkeme kararıyla kapandı. Burada barındırılan mahkumlar insanlık dışı koşullarda tutuldu. Hücreler aşırı kalabalık ve sıkışıktı.

Öte yandan, doktorların hapishaneye nasıl uyum sağlayacaklarını keşfetmek adına mahkumlar üzerinde deneysel teknikler kullanmalarına izin verildi.

Bu hapishane, faaliyette olduğu zamanlarda 200'den fazla insanın ölümüne neden oldu.

Pek çok kişi, zalim adaletsizliklere maruz kalan ve burada ölenlerin ruhları tarafından binanın perili olduğuna inanıyor.

2. Bethnal Green - İngiltere

Bethnal Green,

2. Dünya Savaşı'nda, Alman hava saldırıları sırasında birçok metro istasyonu sığınak olarak kullanıldı. 1943 yılının Mart ayında, hava saldırısı sirenleri çaldı ve yağmurlu bir günde 1500 kişi evlerinden fırlayarak Bethnal Green metro istasyonuna doğru yola çıktı.

Metro istasyonunun merdivenlerinde bebeğini tutan bir kadın kaydı ve dengesini kaybederek önündekinin de düşmesine neden oldu. Bu durum bir domino etkisi yarattı ve toplamda 173 kişi ezilerek can verdi.

Günümüzde Bethnal Green istasyonunda yalnız gezen insanlar, ölen kişilerin çığlıklarının duyulduğunu iddia ediyor.

Bir gece geç saatlere kadar bazı evrak işlerini bitirmek için istasyonda kalan bir işçi, 15 dakika boyunca ölülerin çığlıklarını duyduğunu bildirdi.

3. Otel del Salto - Kolombiya

Otel del Salto

Bir zamanlar Kolombiya'nın en seçkin otellerinden biri olan Otel Del Santo, 1923 yılında inşa edildi ve 1928 yılında misafirhaneye dönüştürüldü.

Şelalelere bakan bu binayı 18 katlı bir otele dönüştürmek için planlar yapılsa da Bogota Nehri'nin kirlenmesi nedeniyle proje hiçbir zaman gerçekleşmedi.

Bina 1990'larda terk edildi ve intihar etmek isteyen insanlar için bir merkez haline geldi. Bugün yerel halk, Otel del Salto'ya orada kendi canlarına kıyan insanların ruhlarının musallat olduğunu iddia ediyor.

4. Jatinga - Hindistan

jatinga

Kuzey Hindistan'daki küçük bir köy olan Jatinga'da, her yıl garip bir fenomen gerçekleşiyor. Çoğu zaman, bir kilometre uzunluğundaki kara şeridi boyunca eylül ve ekim aylarında ve akşam 8 ile 9:30 arasındaki karanlık sisli gecelerde toplu kuş ölümleri gerçekleşiyor.

Bu fenomen için bilimsel bir açıklama yapılana kadar, yerel kabileler kuşların, köylüleri kasten korkutmak için gökte uçan ruhlar tarafından öldürüldüğüne inanıyorlardı.

Her yıl gerçekleşen bu olayı inceleyen bilim insanları, kuşların çoğunlukla yavru olduğu sonucuna vardı. Araştırmalara göre, yavrular göç ederken geceleri tünedikleri için şiddetli rüzgarlardan rahatsız oluyorlar.

Jatinga köyünün ışıklarını gören yavru kuşlar, buraya doğru uçarken ya kendileri ölüyor ya da köylüler tarafından sopayla öldürülüyor.

5. Point Pleasant - ABD

Point Pleasant

Batı Virginia'daki Point Pleasant kasabası, kötülükleri üzerine çekmesiyle ünlü bir bölge. Yerel halk bu kasabanın lanetli olduğuna inanıyor.

Şimdiye kadar bu kasaba iki yıkıcı sel yaşadı ve ardından büyük bir yangın çıktı. Yakınlarda, Marshall Üniversitesi futbol takımını ve antrenörlerini bir deplasman maçı için taşıyan uçaK düştü ve herkes öldü.

1967'de Point Pleasant'ı Ohio'ya bağlayan Silver Bridge çöktü ve 46 kişi öldü. 1978'de bir yük treni raydan çıkarak şehrin su kaynaklarına zehirli kimyasallar saçtı.

Daha sonra bölgede UFO gördüğünü iddia eden kişilerin sayısı arttı ve bu insanlar, çevrede garip insanların bulunduğunu bildirdi.

1960'lardan beri Point Pleasant'a musallat olan ve Mothman olarak bilinen ürkütücü insansı bir yaratığın efsanesi dolaşıyor. Bu yaratığın kasabanın üzerinde uçtuğu ve bazı insanları korkuttuğu söyleniyor. Hatta araba sürerken bu yaratık tarafından kovalandığını iddia edenler bile var.

Point Pleasant'ın ürkütücü tarihini bilerek geceleri sokaklarında yürüyecek kadar cesursanız ve kırmızı gözlü, iki metrelik bir canavarla yüzleşmekten korkmuyorsanız, bölgeyi ziyaret edebilirsiniz.

6. Sagada - Filipinler

sagada

Filipinler, Sagada'nın kayalıklarının altında yalnız yürümeyin, çünkü her zaman bir tabutun üzerinize düşme olasılığı var.

Ölülerini tabutlara gömen çoğu kültür, bu tabutları toprağa gömer veya yer üstü mahzenlere koyar. Sagada halkı için durum biraz farklı.

Buradaki halk, sevdiklerinin kalıntılarının bulunduğu tabutları iplerle uçurumun tepelerine asıyorlar. Bölgede, uçurumlara asılı duran tabutları her yerde görmeniz mümkün.

Yerel kültürde, yaşlı bir kişi sonunun yaklaştığını hissettiğinde, akrabalarının yardımıyla bir kütükten kendi tabutunu oyar. Kişi öldüğünde, bedenleri içi boş kütüğün içine yerleştirilir. Daha sonra tabut, törensel bir hizmetin yapıldığı kutsal bir mağaraya götürülür.

Tabut ne kadar yükseğe kaldırılırsa, ölen kişinin öbür dünyaya geçmesinin o kadar kolay olduğuna inanılıyor. Bu geleneksel gömme şekli 2000 yılı aşkın bir süredir devam ediyor.

Dünyanın dört bir yanından birçok turist, bu şok edici manzaraya bakmak için bu bölgeye geliyor.

7. Hoia Baciu ormanı - Romanya

romanya

Kuzeybatı Romanya'da Transilvanya ilçesinde 730 dönümlük bir alanı kaplayan Hoia Baciu ormanı, bir paranormal geçmişe ev sahipliği yapıyor. Havadaki sis ve tuhaf aromalar, ormanın daha da ürkütücü olmasına katkı sağlıyor.

Bir zamanlar, gıda kaynaklarının azalması nedeniyle beslenmesi gereken insan sayısını azaltmak için burada binlerce köylü katledildi. İnananlar, ormanın bu insanların ruhlarıyla kaplı olduğunu söylüyor.

Söylentiye göre bölgede yaşayan bir kız ormana girdi ve beş yıl boyunca ortadan kayboldu. Kız tekrar ortaya çıktığında, bir parça bile yaşlanmamıştı ve bu beş yıl boyunca ne olduğunu da hatırlamıyordu.

Yüz yıllardır hiçbir şeyin yetişmediği ormanda gizemli, kusursuza yakın oval biçimli bir açıklık var. İnananlar, başka boyutlara portallar açmak amacıyla bu ovallerin olduğuna inanıyor.

Öte yandan ormanı ziyaret eden kişiler, daha sonra garip duygu ve hisler yaşadığını söylüyor.

8. Chillingham Kalesi - İngiltere

Chillingham

İngiltere, Northumberland'da bulunan bu kalenin perili olduğpuna inanılıyor. Bu Orta Çağ kalesinin tarihi 12. yüzyıla kadar uzanıyor.

Başlangıçta bir manastır olarak inşa edilen kale, İngiltere'deki en perili kale olarak kabul ediliyor.

İnananlara göre, buradaki en ünlü hayalet diri diri gömülmesi emredilen “Mavi Çocuk” isimli birinin hayaleti. Kalede kalanlar, yataklarının üzerinde mavi bir halenin yüzdüğünü bildiriyor.

Tadilat sırasında bir duvarın içine kapatılmış kemiklerin keşfiyle, “Mavi Çocuk” iddiaları biraz daha güçlendi.

Öte yandan, bölgeyi ziyaret eden turistler belirli ücret karşılığında kalede konaklama yapabiliyor. Mavi Çocuk hayaletinin en çok pembe odayı ziyaret ettiği belirtiliyor.

9. La Recoleta Mezarlığı - Arjantin

La Recoleta Mezarlığı

14 dönümlük bir alanı kaplayan La Recoleta Mezarlığı, minyatür bir şehre benzediği için oldukça dikkat çekiyor. Buradaki anıt mezarlar, şehrin en zenginlerini barındırdığı için biraz abartılı olarak tasarlandı.

Çeşitli şairler, politikacılar ve seçkinler arasında yer alan özel bir türbede, mezarlıkta 30 yıl çalışan David Alleno yatıyor.

Şehrin en iyileri ile birlikte gömülmek isteyen Alleno, neredeyse tüm parasını harcayarak bölgede bir anıt mezar yaptırdı ve daha sonra içine girerek canına kıydı.

Ziyaretçiler, mezarlık yollarında yürürken David Alleno'nun hala orada olduğunu hissettiklerini söylüyor.

10. Kabayan - Filipinler

kabahan

Kabayan, Filipinler'in kuzeyindeki Benguet ilinde yer alıyor. 2000 yılına kadar uzanan insan yapımı mağaralardan oluşan bu bölge, çok iyi korunmuş mumyalara ev sahipliği yapıyor.

İbaloi kültürünün benzersiz bir mumyalama süreci vardı. Bir kişiye ölmeden kısa bir süre önce, sindirmesi için tuzlu bir içecek verilirdi.

Ölümden hemen sonra, ceset yıkanır ve daha sonra oturur pozisyona getirildikten sonra ateşe verilirdi.

Cesedin ağzına üflenen tütün dumanı, iç organlar da dahil olmak üzere vücudun içini kuruttuktan sonra mumyalama süreci başlardı.

Bölgede mumyalarla dolu o kadar fazla mağara var ki bazı ziyaretçiler labirentin içerisinde kayboluyor.

Tekno 'on' yazı dizimizin 31. bölümünün sonuna geldik. Bir sonraki bölümde bambaşka 10 içerikle karşınızda olacağız. Aşağıdaki bağlantıdan Tekno 'on' serimizin bütün bölümlerine ulaşabilirsiniz.

Tekno 'on' Tüm Bölümler