Güneş enerjili uçan 5G bazı istasyonları geliyor
Haber Merkezi

Japon telekomünikasyon endüstrisinin 2025 yılında stratosferde uçan Yüksek İrtifa Platform İstasyonları (HAPS) kullanarak gökyüzüne baz istasyonları yerleştirme planı, mobil kapsama alanını genişletmeyi amaçlıyor.

Son birkaç yılda 5G baz istasyonlarının kurulumlarında önemli bir artış yaşanmış olmasına rağmen, Afrika gibi bazı bölgelerde mobil internet erişimi hala sınırlı.

Ayrıca, nüfus yoğunluğunun az olması nedeniyle altyapı kurulumunun maliyetli olduğu alanlar da var.

Bu tür bölgeleri kapsama alanına dahil etmek için HAPS sistemi ideal bir çözüm olarak öne çıkıyor.

Havadan kapsama alanı genişleyecek

Yer baz istasyonları, topoğrafyaya bağlı olarak ortalama 3 ila 10 km arası bir kapsama alanı sağlayabiliyor. Geniş alanları kapsamak için çok sayıda baz istasyonu gerekiyor ve bu da yüksek maliyetlere yol açıyor.

HAPS sistemi, daha az sayıda istasyonla daha geniş alanlarda etkili bir kapsama sağlayarak bu maliyeti önemli ölçüde azaltabilir.

Elon Musk'ın Starlink projesi uzay tabanlı internet hizmetleri sağlarken, HAPS ise 18-25 km yükseklikte uçan, güneş enerjisiyle çalışan drone'lar kullanarak internet hizmeti sunmayı hedefliyor.

Bu teknoloji ile her bir modülün yaklaşık 200 km'lik bir kapsama alanı sağlaması bekleniyor.

Japonya'nın frekans bantları kabul edildi

Kasım-Aralık 2023'te Birleşik Arap Emirlikleri'nde düzenlenen Dünya Radyo İletişimi Konferansı'nda, Japonya'nın havada bulunan uçuş istasyonları için dört frekans bandının uluslararası standartlar olarak benimsenmesi yönündeki önerisi kabul edildi.

Bu karar, söz konusu teknolojinin dünya genelinde eşit bir şekilde dağıtılmasına olanak sağlayacak bir gelişme olarak görülüyor.

Teklifte belirtilenlere göre, uçan baz istasyonları küresel çapta 1,7 GHz, 2 GHz ve 2,6 GHz frekansları kullanacak.

Avrupa, Amerika, Afrika ve Asya'nın bazı bölgelerinde mobil hizmetlerin geliştirilmesi için kullanılan 700 ile 900 MHz frekans bandının da uçan baz istasyonları için kullanılmasına onay verildi.

Bu, uçan baz istasyonlarının daha geniş bir coğrafyada ve çeşitli frekans bantlarında kullanılmasını mümkün kılacak.