Teknoloji Tarihi - 8.Bölüm: "Tarihin en gizemli patlaması: Tunguska Olayı"
"1908 yılında Sibirya'daki Tunguska bölgesinde meydana gelen esrarengiz patlama, gizemi bir türlü çözülemeyen esrarengiz olaylara bir yenisini daha ekledi. Teknoloji Tarihi'nin sekizinci bölümünde, gizemi günümüzde bile araştırılan Tunguska Olayı'na göz atıyoruz."
30 Haziran 1908 günü sabah saat yaklaşık 7:45 sularında, Sibirya'nın orta kesimlerindeki Podkamennaya Tunguska Irmağı yakınlarında büyük bir patlama gerçekleşti.
Bu patlama ilk başta sıradan bir olay olarak görülebilir, ancak 10-15 megatonluk bir dinamit kütlesinin patlamasına eşdeğer bu patlama, Hiroşima'ya gerçekleştirilen atom bombası saldırısından bin kat daha güçlü.
Patlamaya tanık olanlar insanlar, neredeyse Güneş kadar kuvvetli, mavi bir ışık gördüklerini belirttiler..
3 BİN KİLOMETREKARELİK ALAN HASAR GÖRDÜ
Sonradan ortaya çıkan verilere göre bu dev patlama, 80 milyon kadar ağacın yok olmasına ve 3 bin kilometrekarelik alanın hasar görmesine sebep oldu. Patlamanın neden olduğu sarsıntı ise Avrupa'daki birçok rasathaneden bile kaydedildi.
Patlamanın yarattığı atmosferik basınç değişimi öylesine fazlaydı ki, binlerce kilometre uzaklıktaki İngiltere'den bile hissedildi.
Ayrıca patlamanın etkisi, izleyen birkaç gün boyunca Asya ve Avrupa'nın pek çok kesiminde gökyüzünün geceleri parlamasına yol açtı.
ALEVLER 800 KM UZAKLIKTAN GÖRÜLDÜ
Patlama bölgesi ilk olarak Rus bilim adamı Leonid Alekseyeviç Kulik tarafından 1927-1930 yılları arasında incelendi. Olayı uzaktan gözleyenler önce bir ateş topu gördüklerini ve ardından yer sarsıntısıyla birlikte, güçlü sıcak rüzgarların oluştuğunu söylediler.
Avrupa'daki sismograflar, patlamanın neden olduğu sismik dalgaları saptadılar. Patlamanın alevleri yaklaşık 800 km uzaktan görülmüştü.
BİR GÖRGÜ TANIĞINA KULAK VERELİM
Patlama gerçekleştiği sırada bölgeye 60 kilometre uzaklıkta olan S. Semenov, gördüklerini şöyle anlattı:
"Kahvaltı zamanı evimin verandasında oturuyordum ve yüzüm kuzeye dönüktü. Tunguska Yolu'nun olduğu taraftan bir anda kulakları sağır edici bir ses geldi, gökyüzü ikiye yarıldı ve ormanın üzerinde alevler yükselmeye başladı.
Gökyüzündeki yarık gittikçe büyüyor, kuzeyde kalan her yer yanıyordu. Sıcaklık dayanılmaz hâle gelmişti; sanki üzerimdeki gömlek alev alev yanıyordu. Gömleğimi parçalayıp atmayı düşündüğüm sırada ise gökyüzündeki yarık kapanmaya başladı, tekrar güçlü bir gürültü duydum ve birkaç metre geriye doğru uçtum. O anda duyularımı kaybetmiştim; neyse ki eşim evden fırladı ve beni içeri götürdü. Evim zarar görmüştü, ben de başımı ellerimin arasına alarak korunmaya çalıştım."
OLAY BÖLGESİNE UZUN YILLAR YAKLAŞILAMADI
Olayın gerçekleştiği bölgenin yerleşim yerlerine uzak olması ve insanlarda oluşan korku, bölgenin uzun yıllar boyunca ziyaret edilememesine neden oldu.
Rus mineralog Leonid Kulik, patlamanın gerçekleşmesinden 19 yıl sonra bölgede birtakım incelemeler yaptı.
Kulik ve ekibi, ilk bulgulara göre bu patlamaya bir meteor çarpmasının neden olabileceğini söylese de bu teoriye herhangi bir kanıt bulunamadı ve uzun yıllar boyunca tartışmalar sürdü.
BİRÇOK FİKİR ORTAYA ATILDI
Olayın nedeni tam olarak bulunamayınca, ortaya birçok komplo teorisi atıldı. Bazı görüşler, Dünya'yı yok edecek bir göktaşının yaklaştığını ve uzaylıların bu göktaşını patlattığını söyledi.
Hatta bu kişiler, bölgede araştırma yapan Rus ekiplerinin UFO parçalarını bulduğunu söyledi.
Diğer açıklamalarda ise, kuyruklu yıldız veya göktaşının düşmesi nedeniyle böyle bir patlamanın oluştuğu savunuldu.
OLAYIN UCU TESLA'YA KADAR GELDİ
Bazı komplo teorisyenleri, bu dev patlama sonucunda Tesla'yı suçladı. Tesla'nın o dönemlerde, elektriği kablosuz olarak aktarmanın yollarını ararken parçacık hızlandırıcısına benzer bir teknoloji geliştirdiğini söyleyen bazı insanlar, Tesla'deneylerinde yaşanan aksaklık sonucu bu patlamanın meydana geldiğini savundu.
PATLAMANIN NEDENİ ASTEROİT ÇARPMASI OLABİLİR
Rus bilim insanları tarafından yapılan yeni açıklamalar, bu patlamanın nedeninin bir asteroit olabileceğini ortaya koyuyor. Uzmanlara göre demirden oluşan bir asteroid, büyük bir hızlı atmosfere girerek 10 ila 15 bin kilometre arasındaki bir yükseklikten geçip gitti. İşte bu geçiş, Tunguska'daki dev patlamanın yaşanmasına neden oldu.
Bilim insanları, atmosfere giren asteroidin 100 ila 200 metre çapa ve saniyede 20 kilometre hıza sahip olduğunu ifade ediyor. Ancak bu ifadeler şu ain için bir tahminden öteye gidemiyor.
Peki sizce 30 Haziran 1908 sabahı Tunguska'da ne yaşanmış olabilir? Yorumlarınızı bekliyoruz.
Teknoloji Tarihi'nin diğer bölümlerine aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz. Bir sonraki Teknoloji Tarihi yolculuğumuzda görüşmek üzere. Hoşçakalın.
TEKNOLOJİ TARİHİ TÜM BÖLÜMLER
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış