Tarım ve Orman Bakanlığı, "Bunları Biliyor musunuz?" sayfasında merak edilen sorulara yanıt verirken sağlıklı yaşam için bilinmesi gerekenlere ışık tuttu.
İşte en çok merak edilen sorular ve cevapları:
EKMEK EN AZ KAÇ GRAM OLMALI ?
Tüketicinin yanıltılmaması, ekmek üretiminde ülke genelinde standardizasyon sağlanması, ekmek israfının önlenmesi amacıyla Bakanlıkca ekmekte gramajla ilgili sınırlamalar getirildi.
Normal ekmek, kepekli ekmek, tam buğday unlu ekmek, tam buğday ekmeği ve ekşi hamur ekmekleri en az 200 gram ağırlıktan başlayarak 10’ar gram artırılmak suretiyle piyasaya arz edilebilir.
Ekmek satışının yapıldığı yerde gramajın yapılması zorunludur.
AÇIKTA SATILAN SÜT HAZIR AMBALAJLI SÜTE GÖRE DAHA MI SAĞLIKLIDIR?
Açıkta satılan sütlerde, her zaman bruselloz hastalığına neden olan mikroorganizma ve antibiyotik kalıntısı bulunma riski vardır. Gıda işletmesine gelen sütler ise çeşitli analizlere (antibiyotik testi vb.) tabi tutularak kabul edilmekte, gerekli kriterleri sağlayamayanlar ise kabul edilmemekte ve işlenmemekte. Zararlı mikroorganizmalar süte uygulanan pastörizasyon, sterilizasyon, UHT gibi ısıl işlemlerle elimine edilmekte.
SARISI DAHA KOYU RENKLİ YUMURTA DAHA TAZE MİDİR?
Yumurtanın sarısının rengi, tavuğun beslenme şekline göre değişmektedir. Yumurta sarısının rengi, kalite standardı olarak değerlendirilmemelidir.
KONSERVE YAPILAN ÜRÜNÜN BESLEYİCİ ÖZELLİĞİ AZALIR MI?
Konserve işlemi, ısıl işlem uygulanarak bir gıdayı tazeliğine en yakın şekilde uzun süre korumak için kullanılan bir yöntemdir. Konserve yapımı için ham madde olarak seçilen ürün mevsiminde ve taze olmalıdır. Sebzelere yüksek ısıl işlem uygulandığı zaman bazı vitaminlerde (özellikle B grubu ve C vitamini) kayıplar olduğu bilinmektedir. Ancak protein, kalsiyum gibi diğer temel besin öğeleri miktarının aynı kaldığı veya kaybın dikkate alınmayacak derecede az olduğu söylenebilir.
Araştırmalar, konserve ürünlerin taze ve dondurulmuş halleriyle hazırlanan yemekler kadar besleyici özelliklere sahip olduğunu göstermektedir. Konserve ürünler tekniğine uygun şekilde üretildiği sürece besleyici özelliğini kaybetmemektedir.
BALIK VE YOĞURT AYNI ANDA TÜKETİLİR Mİ?
Temiz sulardan elde edilmiş taze balık, bekletilmeden uygun şekilde pişirilip taze yoğurtla birlikte tüketildiği zaman zehirlenmeye sebep olmadığı bilinmektedir.
Balığın yapısında histamin denilen proteinin miktarı, bayat balıkta artış gösterir. Balık sudan çıkartıldıktan sonra hızlıca soğutulmazsa histamin artışı görülür ve bu şekilde beklemiş balık tüketildiğinde histamin vücutta alerjik reaksiyonlara ve beraberinde olumsuz etkilere ve zehirlenmelere yol açabilir. Yoğurtta da histamin adlı madde bulunur.
Taze olmayan balıkla birlikte yoğurt tüketilmesi histamin artışına neden olacağı için tavsiye edilmemektedir. Ancak burada önemli olan balığın tazelik derecesidir.
Bu nedenlerden dolayı eğer balığın tazeliğinden eminsek, balıkla birlikte yoğurt tüketilmesinin herhangi bir sakıncası olmayacaktır.
DOĞADA TOPLANAN MANTARLAR PİŞİRİLİNCE ZEHİRLERİ GİDER Mİ?
Zehirli bileşiklerin büyük çoğunluğu ısıya dayanıklıdır ve pişirmekle, kaynatmakla veya kurutmakla mantarın zehirliliği ortadan kalkmaz.
Bu sebeple doğadan toplanan mantarlar, yenilebilir olduğundan emin olunmadığı sürece hiçbir şekilde tüketilmemelidir.
GEÇ PİŞEN TAVUK DOĞAL TAVUK MU?
Tavuğun geç pişmesi ırkıyla ve yaşıyla ilişkilidir. Endüstride hızlı yetişen ve kolay pişen tavuk ırkları üretildiği için markette aldığınız tavuk çok daha kolay pişmektedir.
Köy tavukları geç pişer çünkü genellikle kesime uygun çabuk gelişen etlik piliç (broiler) türleri beslenmez. Köylü öncelikle tavuğun yumurtasından olabildiğince uzun süre faydalanmak ister.
Öte yandan tavuğu olabildiğince uzun süre yumurtasından faydalanmak için yumurtadan kesilinceye kadar kesimlik olarak satmaz. Yani köy tavuğunun daha geç pişmesi, besilik olarak özel yetiştirilen broiler gibi genç değil daha yaşlı olması ve tavuk ırklarının farklı olmasından kaynaklanmaktadır.
TAVUK PİŞMEDEN ÖNCE YIKANIR MI?
Tavuk etini pişirmeden önce suda yıkamaya gerek yoktur, tavuğu iyice pişirmek yeterlidir. Tüm diğer gıdalarda olduğu gibi pişme esnasında varsa tavukta bulunabilecek mikroorganizmalar da yapılacak yeterli pişirmeyle elemine edilecektir.
Etler yıkandığı zaman üzerlerinde bulunabilecek mikroorganizmaları mutfağın diğer yerlerine bulaştırma riski doğmaktadır. Bu nedenle çok kirli gördüğümüz kısımlar var ise buralar yıkanmak yerine, kesip uzaklaştırılabilir.
ESMER ŞEKER FAYDALI MI?
Esmer şeker, beyaz sofra şekerine renk vermek üzere şeker kamışı melası ilavesiyle elde edilmektedir ve temel bileşeni beyaz sofra şekeridir. Bu sebeple esmer şeker, beyaz sofra şekerinden daha sağlıklıdır denilemez.
Dünya Sağlık Örgütü, serbest şeker tüketiminin toplam enerji alımının yüzde 10’undan azına düşürülmesini tavsiye etmektedir. Dolayısıyla aşırı şeker ve şekerli ürün tüketiminden kaçınılmalıdır.
BAL AROMALI ŞURUP ÜRETİMİ YASAL MI?
Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği ile aroma vericiler veya bal eklenerek bal aromalı şurup, çam aromalı şurup, ballı şurup ve benzer isimlerle bal izlenimi veren ürünlerin bal algısı yaratarak tüketiciyi yanıltılmasını önlemek amacıyla 19.02.2020 tarihi itibariyle üretilmesi yasaklanmıştır.
YOĞURTLAR NEDEN UZUN SÜRE BOZULMAZ?
Yoğurtların uzun süre bozulmaması, süt ürünleri üretim teknolojisinin gelişmesi sonucu oluşmuştur. Süte uygulanan ısıl işlem ile içerisindeki suyun bir kısmı uzaklaştırılır, aynı zamanda gıda kaynaklı hastalıklara neden olabilecek mikroorganizmalar yok edilmiş olur. Yoğurt üretiminde sağlanan kontrollü fermantasyon ile ekşimeye ve bozulmaya neden olan maddelerin oluşumu engellenir.
Ev ortamında yapılan yoğurtlarda ise kullanılan mikroorganizmalar (endüstrideki adı starter kültür) bir önceki yoğurttan elde edilir ve fermantasyon sıcaklığı ve süresi kontrol edilemediğinden bozulma daha hızlı gerçekleşir.
KİRLİ YUMURTA YIKANIR MI?
Tüketiciler tarafından yumurtaların dış kabuklarındaki kirlerin yıkanınca temizleneceği düşünülmektedir.
Ancak yumurta yıkandığı zaman üzerinde bulunan mikroorganizmalar, yumurta kabuğunda bulunan ve gözle görülmeyen gözeneklerden içeri girer ve yumurtanın bozulma riskini artırır.
Hazır ambalajlı yumurtalar yıkanmadan gıda ile teması uygun kapaklı kaplarda muhafaza edilmelidir.
ÇEKİRDEK SİYAHSA ZEYTİN BOYAMALI MIDIR?
Zeytin çekirdeğin siyah olması olgunluğu ile ilgilidir. Ağaç üzerindeyken zeytin olgunlaştıkça siyah/mor renge sahip fenoller zeytinin kabuğundan başlayarak çekirdeğine doğru ilerler. Tam olgun zeytinlerde bu fenoller çekirdeğe ulaşır ve çekirdeğin rengi siyaha dönüşür.
YOĞURT, SALÇA VE PEYNİRİN KÜFLÜ KISMI ATILIP YENİR Mİ?
Yoğurt, krema, reçel, salça, ekmek, meyve suları gibi su oranı yüksek ürünler, kırmızı et, beyaz et sosis, salam gibi et ürünleri, yumuşak sebze ve meyveler (salatalık, domates, şeftali vb.) ve pişmiş yemeklerde küflenme varsa o bölge kesilse bile tüketilmemesi önerilmektedir.
Çünkü oluşan küflere ait miseller gözle görülür olmasa dahi gıdanın derinliklerine doğru gelişim gösterebilir ve bazı küf türleri insan vücuduna zararlı toksin denilen zararlı bileşikler üretebilir.
GIDALAR NASIL SAKLANMALI?
Satın aldığınız gıdaları uygun sıcaklıkta muhafaza edin. Et ve et ürünleri ile süt ve ürünlerini buzdolabı koşullarında 0-4° C’de muhafaza edin. Pişirilmiş gıdaları hemen tüketin ya da daha sonra tüketecekseniz hızla soğutun, buzdolabında muhafaza edin ve tüketilecek miktarını ısıtın. Pişmiş gıdanın tekrar tekrar ısıtılmasından kaçının. Kuru gıdaları karanlık, serin, kuru yerde muhafaza edin. Dondurulmuş ürünleri -18° C’de muhafaza edin, tüketileceği zaman buzdolabında çözündürün ve çözündürüldükten sonra tekrar dondurmayın.
PAZARLARDA PEYNİR SATIŞI YASAL MI? AÇIKTA SATILAN TAZE PEYNİRLER GÜVENİLİR MİDİR?
Tüketicilerin bir kısmı sağlıklı oldukları gerekçesiyle pazar tezgâhlarından taze peynir satın alabilmektedir. Bu peynirler çiğ sütten yapıldıkları, pastörize edilmedikleri ve hijyenik şartlarda üretilip üretilmedikleri bilinmedikleri için insan ve toplum sağlığı açısından risk teşkil etmektedir.
Peynir yapılan süt başta brusella olmak üzere bazı hastalık etmeni taşıyan hayvanlardan elde edilmişse, bu hastalık etmeni mikroorganizmalar peynire geçmektedir. Peynir, kontrollü sütten üretilmemiş ve elde edilen süte ısıl işlem uygulanmamışsa insan sağlığı üzerine ciddi risk oluşturacaktır. Bu nedenle kaynağı bilinmeyen ve pazar tezgâhlarında satılan taze peynirleri satın almamak gerekir.
DONDURULMUŞ GIDALAR ODA SICAKLIĞINDA MI ÇÖZÜNDÜRÜLMELİDİR?
Donuk ürünlerin çözünme işlemi en dışından içe doğru gerçekleşmektedir. Oda sıcaklığında çözündürülen dondurulmuş ürünlerin dış kısmı çabuk çözüneceği için gıdanın orta kısmı henüz çözünmeden, dış kısımlarında mikroorganizma üremesi başlayabilmektedir.
Bu nedenle gıdalar; oda sıcaklığında, su içerisinde, kalorifer üzerinde veya yakınında, hafif ateşte veya direkt güneş ışığı altında bekletilerek çözdürülmemelidir. Sıcaklığın kontrol altında olduğu buzdolabında bekletilerek yavaş yavaş çözdürme en uygun yöntemdir.
Çözdürülmüş gıdalar uzun süre bekletilmeden tüketilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır. Bu sebeple tek seferde tüketebileceğimiz kadar dondurulmuş ürünü çözündürmeliyiz.
TEREYAĞI, KALP VE DAMAR TIKANIKLIĞI YAPAR MI?
Aşırı yağ ve yağlı ürün tüketiminin çeşitli kalp ve damar hastalıklarına sebep olduğu bilinmektedir. Bu sebeple aşırı yağ ve yağlı ürün tüketiminden kaçınılmalı, yeterli ve dengeli beslenilmelidir. Aşırı tüketilmediği sürece tereyağı insan vücut ısısında sıvı formda vücutta sindirme katılacağından ciddi bir sağlık riskine sebep olmayacaktır.
SÜTÜN KEMİK GELİŞİMİNE ETKİSİ SADECE YETİŞME ÇAĞINDA MI İŞE YARAR?
Süt ve süt ürünleri yüksek oranda içerdiği kalsiyum nedeniyle kemik gelişimini erken yaşlarda desteklediği gibi ileriki yaşlarda da kemikler üzerine faydası bulunmaktadır. Ayrıca bu ürünler içerdikleri protein, vitamin vb. diğer besin ögelerini de içerdiğinden yeterli ve dengeli beslenme açısından tüketimi önemlidir. Laktoz veya kazein adlı süt bileşenlerine alerjisi olmayan her yaş grubunun süt ve süt ürünlerini tüketmesi gerekir.
SÜT ÜRÜNLERİ HAZIMSIZLIK VE ŞİŞKİNLİĞE NEDEN OLDUĞU İÇİN TÜKETİMİ SAKINCALI MIDIR?
Sütte bulunan laktoz adlı karbonhidrat, insan vücudunda bulunan laktaz enzimi ile sindirilmektedir. Bazı insanlarda genetik olarak laktaz enziminin az olması nedeniyle (laktoz intoleransı) süt içildiğinde içeriğindeki laktoz yeterince sindirilemez ve şişkinlik vb. sindirim sorunlarına neden olabilir. Yoğurt, ayran, kefir, sert peynirler gibi süt ürünlerinde laktoz miktarı süte göre çok daha az olduğu için süt gibi aşırı sindirim sorunlarına sebep olmaz.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış