İHA

İstanbul Sultanbeyli'de yaşayan Mehmet Özdemir, 1977 yılında Ağrı'da doğdu.

Bulunduğu şartlardan dolayı ilkokuldan sonra iş hayatına başladı.

Terzilik başta olmak üzere farklı sektörlerde çeşitli işlerde çalıştı.

2008 yılında geçirdiği trafik kazası sonrası beli kırıldı ve tekerlekli sandalyeye mahkum oldu.

ENGELLİ SEYYAR SATICI VE EŞİNİN ZORLU YAŞAM MÜCADELESİ

Mehmet Özdemir, engelli eşi ile birlikte küçük bir tezgahta çeşitli ürünler satarak geçimini sağlamaya çalışıyor.

Kaldırımlarda ve toplu taşıma araçlarındaki engelli rampalarından muzdarip olduğu belirten Özdemir, “Otobüslere, vapura binmek yardımsız olmuyor. Engelli rampaları yapılmış ama bizim istediğimiz gibi değil. Mesela kaldırımlar bir karış yüksek, ben tekerlek küçük olduğu için kaldırıma çıkamıyorum. Otobüs rampaları çok dik duruyor, yardımsız çıkamıyoruz. Bunları düzenlenmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.

"EVDE YEMEK PİŞİRME ŞANSIMIZ YOK"

Eşinin de engelli olduğunu anlatan Özdemir, “Çorap, çakmak, ıslak mendil alıyorum. Küçük bir tezgahım var, eşimle birlikte bunları satıyoruz. Eşim de engelli, onda da beyin pili var. Böyle geçiniyoruz. Evde yemek problemimiz var. Sağ olsun belediye üç gün yemek gönderiyor. Değilse parayla almak zorundayız. Evde yemek pişirme şansımız yok.” sözlerini kaydetti.

"EMEKLİ OLMA HAYALİM VAR"

Mehmet Özdemir, “En büyük hayaliniz nedir?” sorusuna şu cevabı verdi;

“Emekli olma hayalim var. İnşallah 480 gün yani 1,5 yılım kaldı. Ağır engelli olduğum için beni sigortalı çalıştıracak bir iş aradım, bulamadım maalesef. Tek odalı bile olsa bir evim olmasını istiyorum. 10 yaşında bir oğlum var. Eğer benim başıma bir şey gelirse çoluk çocuk perişan olacak. Hayat güvenceleri yok. Engelli maaşı ile geçiniyoruz, o zaman engelli maaşı da kesiliyor. Onun için emekli olmak istiyorum.”

Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)