Kahramanmaraş'ın sualtı mahallesinden kadın balıkçıların hikayesi
AA & Ensonhaber

Kahramanmaraş'ın Andırın ilçesinde, 40 yıl önce Aslantaş Baraj Gölü'nün inşası nedeniyle sulara gömülen Kıyıkçı Mahallesi'nin sakinleri, geçimlerini balıkçılıkla sağlıyor. Mahallenin kadınları, eskiden tarım yapılan alanlarda şimdi balık avlayarak yaşamlarını sürdürüyor.

Baraj gölü inşa edilmeden önce tarımla uğraşan mahalle halkı, suyun yükselmesiyle balıkçılığa yöneldi. Kadınlar, sabahın erken saatlerinde eşleriyle birlikte göle açılarak, "vira bismillah" diyerek teknelerini çalıştırıp ağlarını topluyor. Avladıkları balıkları kasalarla toplayıp toptancılara satıyorlar.

"SABIR VE KISMET İŞİ"

Balıkçılıkla geçimini sağlayan mahalle sakinlerinden Hatice Kürtül, bu mesleği 30 yıldır yapıyor ve zorluklarıyla birlikte güzelliklerini de dile getiriyor. Kürtül, "Bu iş sabır ve kısmet işi. 4 çocuk büyüttüm, her gün sabah erkenden gelip ağları topluyoruz. İşimiz zor olsa da bu meslekle geçimimizi sağlıyoruz" diyor. Kürtül, ağların her zaman aynı verimi sağlamadığını, ancak yine de sabırla bu işe devam ettiklerini belirtiyor.

Eşiyle birlikte balıkçılıkla uğraşan Mehmet Kürtül, yıllardır aynı rutini takip ediyor. Balıkçılık yasaklarının 1 Nisan ile 1 Temmuz arasında olduğunu belirten Kürtül, bu süre zarfında her gün sabah erkenden ağlarını çektiklerini ifade ediyor.

80 YAŞINDAKİ EŞİYLE BALIK TUTUYOR, AĞ ÜRETİYOR

75 yaşındaki Döndü Yiğit, hem balıkçılık yapıp hem de ağ üretimiyle ailesini geçindirdiğini, 4 çocuğunu bu meslekle büyütüp evlendirdiğini anlatıyor:

Sabah 6'da baraja gidiyoruz, balıkçılık bizim işimiz oldu. Eşimle birlikte 80 yaşımıza rağmen suya açılmaya devam ediyoruz.

50 yaşındaki Hilal Yiğit, çocukluğundan beri balıkçılıkla geçim sağladıklarını ve bu mesleğin kendileri için yaşam tarzı haline geldiğini ifade ediyor.

BALIKLARIN BİR KISMI İHRAÇ EDİLİYOR

Balık toptancısı Özkan Türkmenoğlu, mahallede tutulan balıkları baraj kenarından veya ev ev gezerek topladıklarını, bu balıkların bir kısmının yurt dışına ihraç edildiğini belirtiyor. Türkmenoğlu, balıkların genellikle İran, Irak ve Suriye gibi ülkelere gönderildiğini, balıkların bir kısmının gıda, bir kısmının ise ilaç üretiminde kullanıldığını ekliyor. Hava koşulları ve barajın durumuna göre balık miktarının değişkenlik gösterdiğini söyleyen Türkmenoğlu, bu küçük mahallede balıkçılığın tek geçim kaynağı olduğunu vurguluyor.