Haber Merkezi

Ankara'da dün renkli bir gece vardı...

İş ve sanat dünyasının önde gelen isimleri, Ankara Kulübü Derneği'nin Ankara Konağı'ndaki Seymenbaşı Töreni etkinliğinde bir araya geldi.

RAHMİ KOÇ SEYMENBAŞI OLDU

Ankara Kulübü Derneği tarafından Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç için Seymenbaşı töreni düzenlendi.

Törene Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, gazeteciler ve birçok seçkin davetli katıldı.

"SEYMENLİK ANKARA'DIR"

Seymenbaşı ünvanı verilen Rahmi Koç, "Fevkalade bir karşılamayla geldik çok mutluyum. Teşekkür ediyorum." ifadesini kullandı.

Koç, şunları söyledi:

"Seymenlik sadece bir sıfat değil Ankara'dır. Her yönüyle Ankara'yı temsil eder. Seymenler yalnız Ankara’nın başkent olmasında değil Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında büyük fedakarlıklarla öncülük etmişlerdir. Seymenlik geleneği aynı zamanda bir yaşam felsefesidir ve milli bir duruştur. Şahsıma tevdi edilen Seymenbaşı ünvanının ehemmiyetinin farkındayım.

Ulu Önder Atatürk'ün vaktiyle Cumhuriyet gazetesi kurucusu Nadir Nadi'yle yaptığı bir mülakatta bahsettiği iki can alıcı nokta vardır. Bunlara değinmek istiyorum. Bir tanesi Ankara'nın başkenti olmasında Seymenlerin rolü. İkinci ise Gazi’nin o vakit herhangi bir resmi sıfatı olmamasına rağmen Ankara'da Seymenler ve halk tarafından fevkalade coşkulu şeklinde karşılanmış olmasıdır.

"İSTANBUL'DA YAŞASAK DA ANKARALI AİLELERİZ"

Bizler her ne kadar İstanbul'da yaşıyorsak da Ankaralı bir aileyiz. Ankaralı olmanın dışında biz aynı zamanda Keçiörenliyiz. Ben ve kardeşlerim Keçiören'de doğduk. Gençliğimiz Keçiören'de geçti. Çok güzel zamanlar geçirdik Keçiören'de. Bununla övünüyoruz.

Keçiören'in bağları vardır, biz bağda doğduk. Komşunun bağının elması, armutu daha tatlı gelirdi. Bunu ben söylemiyorum. Komşumuz Hikmet Bey söylüyor. Rahmetli babamız ilk işini Ankara Kalesi'ndeki Çengel Han’da kendi babasının nalburiye dükkanında süpürerek sabahları işe başlamış. Muhakkak biliyorsunuzdur o Han’ı kiraladık, restore ettik.

"ÖMÜR BOYU TAŞIYACAĞIM"

Babamızın dükkanını orada canlandırmaya çalıştık. Tam orijinal gibi olmadı ama ona yakın görmek isteyenler memnuniyetle gidip gelebilirler. Dolayısıyla Koç Ailesi olarak Ankara'ya çok bağlıyız. Nazik ve düşünceli jestleri için Ankara Kulübü Başkanı ve mütevelli heyeti üyelerine candan teşekkür ediyorum. Bu ünvanı ve mutlu anı kalbimle ömür boyu taşıyacağım."

SEYMENLİK NEDİR?

Seymenlik, Türk tarihi için çok değerli bir yere sahip olan önemli bir geleneklerden biri olarak dikkat çekiyor.

Özellikle sınır bölgelerinde yaşamakta olan Türkmenlerin oluşturduğu askeri bir teşkilat olan seymenler, devlet için asker yetiştirmekle görevliydiler.

Seymenler, aynı zamanda bölgenin güvenliğini sağlamak ve yerleşim yerlerini korumakla da yükümlüydüler.

Ankara Valiliği'nin resmi internet adresinde ise bu tarihi geleneğe ilişkin şu bilgilere yer veriliyor:

Seğmenlik/seymenlik, aralarında yaşa bağlı bir hiyerarşi bulunan ve bununla sosyal ilişkilerini düzenleyen Ankara'ya özgü bir tür sosyal organizasyon geleneğidir. Bu organizasyona dahil olan kişilere seğmen denir.

Tarihsel kökenine ilişkin kesin bilgiler bulunmayan seğmenlik geleneğinin şekillenişinde; Ahilik geleneğinin, kent, kasaba ve köylerin olası saldırılardan korunması isteğinin ve yerleşim birimlerinde bir iç düzen sağlama amacının etkisi büyüktür.

Seymenler arasından sevilen ve sayılan bir kişi "seymenbaşı” seçilir. 15-16 yaşlarındaki seymenlere “yeni yetme”, 35 yaşına kadar olanlara “delikanlı”, yaşlı seğmenlere “kart traş efe” denir. Seymenler kendi aralarında ferfene toplantıları düzenlerler ve burada; topluluk üyeleri arası ilişkiler düzene oturtulur, üyelere seymenliğin iyilik, dürüstlük gibi nitelikleri ile sosyal hayata dair bilgiler aktarılır. “Seymenbaşı” tarafından yönlendirilen bu toplantılarda yemek yenilir, sohbet edilir. Müziğin başlamasıyla sohbet sona erer, önce ağır “divan” havaları çalınır, bir süre sonra da oyun bölümüne geçilir. Cezayir havasının çalınması, toplantının bittiğini haber verir.

Kıyafet, takı ve silah, seymenin görsel özellikleridir. Özel günlerde giyilen bu seymen kıyafetleri; Osmaniye işliği, camadanlar, altın veya gümüş sim işlemeli kanatlı cepkenler, sırmalı yelekler, diz bağları, tiftik çoraplar, yarım dizlikler, zıvgalar, önü harçlı, kadife veya çuha yelekler, İzmir yelekleri, sekiz gözlü hasır örgülü silahlıklar ve efe kuşaklarından oluşmaktadır. Yemeni adı verilen ayakkabılar, kep denilen başlıklar ve kefiye adı verilen ipek poşular, kıyafeti tamamlayan diğer unsurlardır. Bu kıyafetler seymenliğin Ankara bölgesiyle özdeşliğinin de göstergelerindendir.

Seymenlik geleneği, kendi çerçevesindeki sosyal ilişkileri düzenlediği, bölgesindeki oyun ve müzik sanatını sürdürdüğü gibi bu gelenekle bağlantılı el sanatlarını da destekler.

Günümüzde Ankaralı sivil toplum kuruluşlarının çabalarıyla yaşatılmaya çalışılan seymenlik geleneği, sağlıklı bir toplum olabilme yolunda iyilik, doğruluk, dürüstlük gibi öğretileri ile kendi katkısını yapmakta, ferfene toplantıları ile toplumun şehir hayatının yalnızlığından kurtularak birlikteliğin önemini kavramasına yardımcı olmaktadır.