Türkiye için tarihi toplantılardan bir tanesi…
Dönemin Enerji Bakanı Berat Albayrak, yine o dönem Bakan Yardımcılığı görevini yürüten Alparslan Bayraktar’ı görevlendiriyor.
Sondaj gemilerinin neden alınması gerektiğine dair üst düzey bürokratlara bir sunum gerçekleştiriliyor…
Hangi sondaj gemileri Adem diyorsanız hemen hatırlatıyım.
Karadeniz’de tarihimizin en büyük doğalgaz keşfini yapan Fatih ve Yavuz sondaj gemilerinden bahsediyorum…
Neyse devam ediyorum…
Dönemin bakan yardımcısı Alparslan Bey sunumunu gerçekleştiriyor, bu sondaj gemilerinin ülkemizin geleceği için ne denli stratejik bir öneme sahip olduğuna vurgu yapıyor ve gururlu bir şekilde sunumunu tamamlayıp sözü kendisini dinleyenlere bırakıyor.
Ama bir gariplik var…
Memleket için hizmet etmesi gereken, milletin çıkarına düşünmesi gereken, ülkesi için hareket etmesi gereken ismi lazım değiller Alparslan Bey’e itiraz ederek bu gemilerin alınmaması yönünde görüş bildiriyorlar.
Alparslan Bey tabii tüm iyi niyetiyle yanlış anlaşıldığını düşünerek tekrar bu sondaj gemilerinin öneminin vurgulayan bir anlatım yapıyor ama yok!
Karşısındakiler net bir şekilde itiraz ediyorlar ve üsluplar da giderek sertleşiyor.
Toplantı hızla çıkmaza sürüklenirken Alparslan Bey dönemin Enerji Bakanı Berat Albayrak’a durumu anlatan bir mesaj yolluyor.
Kısa süre içerisinde Berat Bey’den cevap geliyor…
Bir milim dahi geri adım atmak yok! Stratejik kararımızın aynen arkasındayız!
Berat Albayrak’ın da desteğini ve kararlılık mesajını alan Alparslan Bey projelerinin arkasında olduğunu, ülke menfaatlerinden hiçbir gücün kendilerini saptıramayacağını vurgulayarak toplantıdan ayrılıyor…
Peki ben bunu şimdi neden anlattım?
Türkiye bugünlerde uluslararası bir enerji zirvesine ev sahipliği yapıyor.
“14. Enerji Zirvesi”
Dünyanın önde gelen tüm enerji devleri bu zirvede katılımcı durumunda.
Ben de pazartesi günü zirvedeydim.
Programlar arasında fuaye alanında Zafer Şahin ve Hakan Çelik ile sohbet ederken Türkiye’nin enerji konusunda oldukça tanınan ve sektörde ağırlığı olan bir isim bizlere eşlik etti. Konu Türkiye’nin yerli ve milli enerji yatırımlarına ve bu alanda aldığı mesafeye gelince misafirimiz de yukarıda sizlerle paylaştığım olayı anlattı.
Teknoloji çalışmaları…
Savunma sanayi…
Enerji sektörü…
Hepsi gururla anlattığımız yerli ve milli kalkınma hedeflerimizin birer parçası…
Ama Türkiye bugünlere kolay gelmedi.
Mankurtlaşmış zihniyetlerle kapalı kapılar ardında büyük mücadeleler verildi…
Bugünün şartları içerisinde yaşanılan zorluklar, verilen mücadeleler, sabahlanan geceler zaman zaman unutulabiliyor…
Ne demiş eskiler “Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür”
Bizler de gerek buradaki yazılarımızla gerekse de YouTube’daki röportajlarımızla elimizden geldiği kadar hafızaları tazelemeye çalışıyoruz…
Emeği geçenlere, elini taşın altına koyanlara bin selam…
Bir polemik aracı olarak: Kreş
Malumunuz Milli Eğitim Bakanlığı geçtiğimiz günlerde belediyelere kreşlerle alakalı bir yazı gönderdi. Muhalafet bu kreş mevzusu üzerinden “kapatacaklar” propagandası yaparak iyi bir siyaset yürüttü.
Fakat gelin görün ki ortada ne kapatmak var ne de müdahale. Konu tamamen bir iletişim hatası. Milli Eğitim Bakanlığı’nın belediyelere gönderdiği yazıda kreşlerin amaca uygun faaliyet göstermesi gerektiğine vurgu yapılıyor.
Lakin konu öyle yanlış aktarıldı, bakanlık bu süreci o kadar yanlış yürüttü ki haliyle muhalefet bu konudan oldukça iyi bir siyaset devşirdi.
2 evladı olan bir baba olarak bu kreş konusunun toplumun büyük bir kesimi için ne kadar önemli olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim.
Özel okulların fahiş fiyatları ortadayken gerçekten toplumu böyle bir gündemle meşgul etmeye gerek var mıydı? Belki de yapılması gereken bu tarz işlere öncülük edip ön ayak olmak.
Neyseki sonradan öğrendiğimize göre kreşlere herhangi bir müdahale söz konusu değil.
İletişim Başkanlığı’nın hızlı refleksi sayesinde konunun aslını öğrendik. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi açıklama yaparak işin aslını kamuoyu ile paylaştı.
Peki bu mesele bu kadar büyümeden, İletişim Başkanlığı’nın müdahale edeceği kadar dezenformasyona dönüşmeden önce bakanlığın iletişim mekanizmaları harekete geçerek doğru iletişimle bu bilgi kirliliğini engelleyemez miydi?
“Doğru gideceği yere varana kadar yalan dokuz köyü dolanırmış.” sözünün gerçek karşılığını hiç olmadığı kadar günümüzde yaşıyoruz.
İçeriğin çok hızlı bir şekilde yayıldığı bir dünyada iletişim zafiyeti düşünülenden de büyük hasarlar doğurabilir.
Aman dikkat…
Zafer Şahin’e Çağrı
Zafer Şahin ile çok eski tanışırız.
Sohbeti inanılmaz keyifli, samimiyeti bambaşka, dostluğu oldukça kıymetli…
Zafer Şahin hem televizyonda hem Milliyet’teki köşesinden milyonlara hitap ediyor.
Tamam kabul…
Ancak…
Buradan Zafer Şahin’e bir çağrım olacak.
Dijital mecralar seni bekliyor!
Zafer Şahin ile İstanbul’da da Ankara’da da Anadolu’nun birçok kentinde de sokakta yürüdüm, lokantada oturdum, kahve sohbetinde buluştum…
Bakın abartmıyorum adama inanılmaz bir teveccüh var.
Yahu popstar mısın arkadaş ki yoldan geçen arabadan laf atıyorlar!
Bunların hepsini yaşadım…
Zafer Şahin en sert tartışmalarda da, en esprili sohbetlerde de gösterdiği tavırla, belagat yeteneği ile kullandığı halk diliyle müthiş bir sevgi kazanmış.
Şimdi ben de kendisine diyorum ki gazete ve TV yetmez!
Haydi dijital mecralara…
YouTube’da karşılığın var ki TV kesitlerin milyonlar izleniyor…
Facebook’ta karşılığın var ki birçok videon viral oldu…
X hesabın zaten medya camiasındaki en etkili hesaplardan bir tanesi.
Şaka bir tarafa…
Dünya merkeziyetsiz interneti, merkeziyetsiz para birimlerini tartışırken bir şeyi gözden kaçırmamak gerek.
Merkeziyetsiz medya…
Trump’ın zaferiyle sonuçlanan ABD seçimleri ciddi ciddi “Podcast seçimi” olarak nitelendiriliyor.
Çünkü bağımsız podcast yayıncıları öylesine geniş kitlelere ulaşan yayınlar yaptılar ki şüphesiz insanların kararlarında doğrudan etki oluşturdular.
Ülkemizde de bağımsız meslektaşlarımızın etkisi her geçen gün artıyor.
Hal böyle olunca Zafer Şahin gibi toplumda karşılığı olan isimlerin de dijital medyaya ya da farklı bir söylemle bağımsız medyaya adım atmaları gerekiyor.
Dijital medyanın güçlenmesi, hem meslektaşlarımızın ekosistemi için hem de doğru ve nitelikli yorum – habere ulaşmak isteyen içerik tüketicileri için büyük kazanç olacaktır.