Türkiye'de 15 Nisan-1 Eylül 2025 tarihleri arasında tüm denizlerde ticari amaçlı endüstriyel balıkçılık yapan gırgır ve paraketa gibi geleneksel yöntemlerle deniz canlıları avcılığı yapılması yasak.
Yasağın amacı, balık çeşitliliğinin korunması.
Büyük tekneler avcılığa ara verdi. Tekneler kıyıya çekildi. Balıkçılar dinlenmeye geçti.
Bu süreçte tekneler onarılacak, ağlar elden geçirilerek bir sonraki sezona hazırlıklar yapılacak.
Bazı tekneler ise avcılığın yasak olmadığı uzak denizlere açıldı, rızkını oralarda arıyor.
Akdeniz'de ise bu yasak, 15 Nisan-15 Eylül arasında uygulanıyor.
Peki biz bu süreçte balık yiyemeyecek miyiz?
Elbette balık yiyebileceğiz ama sezondaki gibi bol ve taze bulamayacağız; üstelik daha fazla ödeyeceğiz.
Amatör balıkçılar ve olta balıkçıları mesaide olacak. Onların balıkları taze ve lezzetli olacak.
Ya da buzhane balığı yiyeceğiz. Bazen anlayacağız bazen de anlamayacağız.
Bu yüzden herkes bildiği, emin olduğu balık tezgahlarını tercih edecek.
Öyle ya da böyle balık hikayesi hiç bitmeyecek...
ŞİMDİ HANGİ BALIK YENECEK?
Çipura (özellikle olta ile tutulursa efsane olur)
Levrek (doğal yakalanmışı şahane ama çiftlik ürünlerine dikkat etmek lazım)
İstavrit (hala bulunabiliyor, küçük boylarına dikkat)
Lüfer ve Sarıkanat (erken avlananlar çıkabilir ama daha çok sonbaharda bol olur)
Eşkina (az bilinir ama tam mevsimidir)
