Los Angeles’ta vuku bulan yangınlar şu satırların yazıldığı sırada asrın felaketine dönüşmek üzere. ABD gibi dünyanın en büyük ekonomik ve askeri gücü kendi ülkesindeki bir yangını söndürmekte acze düşer bir görüntü verdiği için hem içeriden, hem de dışarıdan eleştirilere, hatta alaylara maruz kalıyor.
Öte yandan ABD basını itfaiye teşkilatına eşcinselleri doldurup ciddiyetten mahrum hale getirdiği için Los Angeles valisini eleştirirken yeni başkan Trump ‘Biden memleketi ne hale getirdi, görün’ havalarında.
“Sigorta şirketleri bu zararı karşılayamaz, batar! Bu, tarihin en pahalı yangını olacak” diyen de tahta oturmaya hazırlanan Trump’tan başkası değil. Kaliforniya Valisi Newsom ise “Musilaj benim işim değil” diyen CHPli İzmir Büyükşehir Belediye Başkanını aratmayacak kıratta tarihî bir itirafla adeta kendini yakmış: “İtfaiyenin su bulamaması benim işim değil.”
Evi yandığı için ağlayan artistler mi istersiniz, on milyonlarca dolar değerindeki malikânesinden canlı yapan milyarderler mi! 32 kısım tekmili birden Los Angeles’ta. Malibu gibi tatil beldeleri ve milyonluk villaların yer aldığı süper lüks Palisades yerleşimi yangında resmen yok olmuş durumda.
Sizin anlayacağınız Amerika’da vaziyet evlere şenlik.
Güncellikten tarihe atlarsak 131 yıl önceye demir atmamız ve 1894 Eylülünde Minnesota ve Wisconsin’de çıkan korkunç orman yangınları karşısında Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid’in ABD’ye yardım jestine bakmak ilginç olacaktır.
Sultan Amerika’da seviliyor
“Türkiye’yi iyi günler bekliyor, bundan sonra gelişmeler daha da hızlanacak. Abdülhamid geçmişte yaptığı gibi gelecekte de ilerleme ve medeniyeti teşvike devam edecek. Herkesin onun uzun ve müreffeh hükümranlığını arzu etmesi gerekiyor.”
New York Times’ın 14 Ekim 1900 tarihli nüshasında yer alan yukarıdaki açıkça tarafgir cümleler Sultan II. Abdülhamid’in şaşırtıcı ve bilmeyeni şaşılaştırıcı bir fotoğrafını düşürüyor önümüze. Acaba Avrupa’dakine inat, Amerika’daki bu Osmanlı Sultanı muhabbetinin sebebi ne olabilir?
Bilelim ki bu muhabbetin sebebi, 1889’da vuku bulan ve ABD’de yüzyılın en büyük felaketi sayılan Johnstown sel baskını sırasında Sultanın 200 Osmanlı lirası (bugünkü rayiçle en az 40 bin dolar) para yardımında bulunmasıdır.
Bu vahim hadiseden beş yıl sonra bu defa korkunç bir yangın felaketi yaşar ABD. 810 km2 alan yangında yok olur. Yalnız Minnesota ve Wisconsin’deki ormanlar değil, Hinckley gibi birkaç şehir ve kasaba da yangının dehşetinden payını almıştır. Hatta 400’ün üzerinde insan yanarak veya dumandan boğularak hayatını kaybetmiştir.
1-6 Eylül 1894 günlerinde devam eden Minnesota ve Wisconsin’deki orman yangınları karşısında Sultan II. Abdülhamid yine elini kesesine atıp bu defa 300 Osmanlı lirası (1,500 dolar, bugünkü rayiçle en az 60 bin dolar) yardım göndermiştir. Nitekim onun bu “dostane yaklaşımı” sayesinde ABD gazetelerinde “Türk Sultanı”ndan övgüyle söz edilir olmuştur.
Nitekim Chicago Daily Tribune gazetesinin 12 Eylül 1894 tarihli nüshasında yayınlanan haberde şöyle denilmekteydi:
“Türk Sultanı Amerika’ya olan ilgisini tekrar açık bir şekilde gösterdi. Ekselansları Minnesota ve Wisconsin’deki orman yangınları hakkındaki detaylara büyük ilgi gösterdi ve yangına maruz kalanlar için 300 Türk Lirası gönderdi.”
Yukarıda bahsettiğimiz New York Times sayfalarına yansıyan olumlu ve dostane havanın oluşumunda Sultan II. Abdülhamid’in bu tam yerinde ve zamanında yaptığı yardım jesti hatırı sayılır bir rol oynamış, hatta birkaç yıl sonra, 1900 yılında ABD’nin eski İstanbul Elçisi ve Sultanın hayranı olan Alexander Terrell, aynı gazetede Merzifon’da halk tarafından linç edilen iki Amerikalı misyoner için ‘tazminat’ ödenmesine takmış bulunan Washington’daki meslektaşlarına Osmanlı Sultanı adına aşağıdaki güvenceyi vermişti:
“Onu dürüst bir insan olarak görüyorum. Kendisini gayet iyi tanıyorum ve inanıyorum ki, Abdülhamid Avrupa’da iken karşılaştığım en entelektüel insandır.” (New York Times, 26 Nisan 1900.)
Sultanım! Sen kaç köşeli yıldızsın!
Kaynak: Fatma Ürekli, Belgelerle 1889/1894 Yıllarında Osmanlı-Amerikan Yardımlaşmaları, Doğu Kütüphanesi, 2007.