Muhalefet partileri akıllandı mı?

Muhalefet partileri akıllandı mı bilmem. Ama muhalif tabanın akıllandığı bir gerçek.

Akıllandıran da kendileri giderek daha fazla saçmalayan muhalefet partileri oldu.

Neydi o öyle irice bir fiskos masası etrafında toplanmalar, önce 3, derken halkla dalga geçer gibi 7 cumhurbaşkanı yardımcısı ilan etmeler… Yahu, Başbakanlık sistemindeki gerçek koalisyonlarda bile böyle boş beleş bir yığın particik bulunmazdı. 

Güya “muhalefet birleşti” izlenimi vermek için bol keseden cumhurbaşkanlığı yardımcılıkları, bakanlıklar hatta MİT müsteşarlığı dağıtmalar… Sonra da tam “Voltranı oluşturduk” derken muhalefetin ikinci büyük partisinin masadan kalkıp gitmesi, daha da kötüsü bir de tükürdüğünü yalayıp geri dönmesi…

İşte bütün bu oyunlar muhalif seçmene ders oldu. Anladılar ki muhalif partilerin birleştiği falan yok, herkes egosunun, koltuğunun peşinde, öyle ise biz birleşelim dediler. Nihayet anladılar ki dünyada da yaygın olduğu gibi pratikte biz de “iki partili sistem” yaşıyoruz. Yani Züğürt Ağa’dan biraz fazla oy alan partilere oy vermek, oyunu çöpe atmaktır. 

Evet, muhalif seçmen, seçmen düzeyinde birleşmek gerektiğini anladı da muhalefet partileri son genel ve yerel seçimlerden ne anladı?

Mesela genel seçim ile yerel seçim arasındaki 9 ayda hangi “doğruyu” yaptılar da oyları yüzde 10 arttı?

Hani bu halk “cahil ve bidon kafalı” olduğu için AK Parti'ye oy veriyordu?

Ne oldu şimdi? O cahil ve bidon kafalı halk 9 ay içerisinde akıllanıp “laikliğin ve cumhuriyetin kazanımlarının” farkına mı vardı? 

AK Parti'nin iktidara gelme sebebini böyle saptarsanız,  bir sonraki seçime kadar yapmanız gereken tek şey halka “laiklik” pompalamak, heykel dikmek olacaktır. Ki zaten bunu yapıyorsunuz. 

Ana muhalefet olarak AK Parti'nin neden iktidara geldiğini hiç anlayamadığınız gibi neden irtifa kaybettiğini de anlayamıyorsunuz. 100 yıldır bu halkı yanlış okudunuz. 

CHP gerçek çok partili serbest genel seçimlerin yapılmaya başlandığı 1950’den bu yana girdiği 16 genel seçimde sadece 3 kez birinci parti oldu:

1961’de yüzde 36,72 ile,

1973’de yüzde 33,29 ile,

1977’de yüzde 41,38 ile.

1999 seçimlerinde ise %8,71 ile baraj altında kaldı. 

Tarihlere dikkatinizi çekerim. İlk ikisi darbelerden sonra askerin desteği ile gerçekleşmiştir. Üçüncüsü ise Ecevit’in Kıbrıs harekâtındaki başarıyı oya çevirme çabasıdır ki onda da “Güneş Moteli” rezaleti nedeni ile hükümeti kuramamıştır. 

CHP’nin 16 genel seçim ortalaması yüzde 27,5’tir. 

Hani her seçimde “oyumuz çalındı” diye yaygara koparıyorlardı ya? Sanki daha önce yüzde 60’mış da şimdi çalınmış gibi… İşte oyları zaten bu kadardı. CHP hayatı boyu yüzde 25-30 bandında kaldı. 

Son yerel seçimde ise CHP birinci parti oldu.

Bu durum önümüzdeki genel seçimler için ne söyler? 

Fark devam edecek mi? 

Artacak mı? 

Azalacak mı? 

Seçimlerden en fazla ders çıkaranın iktidar partisi olduğuna hiç kuşku yok. Pandemiden beri dünya çapında tavan yapan enflasyonla mücadele birinci öncelik. Kadrolarda ciddi bir yenilenme var. Asrın felaketinin yaralarının sarılmasında çok ciddi yol alındı. Mart 2024 itibarı ile 75 bin ev hak sahiplerine teslim edildi. 

Bunlar halkın kalbini kazanmak için yeterli olacak mı?  

Göreceğiz.

Muhalefet cephesinde ise halkın kalbini kazanmaya çalışan bir tek Özgür Özel’i görüyorum. Diğerleri hala 25 milyonun oy verdiği milletvekillerine terörist, AK Parti seçmenine de beyinsiz diyerek sövmeye devam ediyor.  

Gördüğüm kadarı ile muhalefetin gerçek sorunlarla ilgili herhangi bir planı, programı yok. 

Ha, evet, rakının litresi 140 TL olacakmış…

“Sıhhatinize” diyeceğim ama yazık ki “Alkol sağlığa zararlıdır.” 

X hesabı: @kalemciler

Başa dön