31 Mart Yerel Seçimleri geride kaldı.
17,00'de başlayan oy sayımı devam ederken sandıkların 52,72'si açıldı.
Sonuçların ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, basın açıklaması yaptı.
Duygusal anların yaşandığı toplantıda Özel şu ifadeleri kullandı:
"Mücadele veren tüm adaylarımıza teşekkür ediyorum"
"Adaya, adaya destek veren aday adaylarına. Kazansınlar kaybetsinler büyük mücadele veren tüm adaylarımıza. Aday olmak, kampanya yapmak çok önemli ama bu örgütün isimsiz kahramanlarına.
Sabah erkenden kalkıp, parti binasını açanlara, birazdan gelirler diye çayı koyanlara. Direklere bayrak asanlara, broşür dağıtanlara, kapı çalanlara.
"CHP örgütüne teşekkür ediyorum"
Hepsine bütün parti emekçilerine, baba evinin bekçilerine, çorbasını kaynatanlara, bacası tütsün diye odun çekip taşıyanlara, CHP örgütüne teşekkür ediyorum. Bugün seçmenlerimiz çok önemli karar verdi. Bugün seçmen Türkiye'de yeni bir siyasetin kurulmasına karar verdi. 22 yıllık Türkiye fotoğrafını değiştirmeye, ülkemizde yeni bir siyasi iklime kapı aralamaya karar verdi.
Cumhuriyetin 100. yüzyılın ilk seçimlerinde iktidarın orantısız gücünü yerelden dengelemeye karar verdi. Milletimizle kurduğumuz Türkiye İttifakı tarihi sonuç elde etmiştir.
Sadece yerel yöneticilerin kim olacağına karar verilmemiş, ülkemizin ve belediyelerin nasıl yönetilmesi gerektiğine dair mesaj vermiştir. Milletimiz ekmeğini küçültenlere, demokrasiyi ezenlere, hukuk devletini çökertenlere açık mesaj vermiştir.
"Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları olarak birlik ve beraberlik istiyoruz"
Bu mesaj benim okumamla, bizlerin okumasıyla şu şekildedir; biz ülkemizin hukuk devleti olarak kalmasını, kaybedilen hukuk devletinin vasfının geri gelmesini istiyoruz.
Farklılıklarımız zenginliğimizdir ve 31 Mart öncesi yaşananlar ne kadar çiğ ne kadar haksız, adaletsiz, ötekileştirici olursa olsun biz Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları olarak birlik ve beraberlik istiyoruz.
"Bu galibiyetin kaybedeni yoktur"
Kimseyi milli birileri öyle göstermeye çalışıyor diye kimseyi gayri milli görmüyoruz. Bu mesajı kutsal emanet olarak alıyor ve tüm CHP'liler başımızın üstüne koyuyoruz. Hakkı, hukuku, adaleti tanımayan siyasete bundan sonra geçit vermeyeceğini bugün gördük. Bu galibiyetin kaybedeni yoktur. Bizim başarımız kimsenin hezimeti olmayacaktır.
Bugün hangi partiye oy vermiş olursa olsun kimsenin kaybetmiş hissetmesini istemiyoruz. Halkımız iyi hizmeti ödüllendirmiş kötü hizmeti ve kötü niyeti cezalandırılmıştır.
Bir özel teşekkürü CHP'nin 2019 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi'nden aldığı İstanbul, Ankara, Mersin, Antalya belediye başkanlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Onlar iyi kriz yönetiminin, merkezi yönetimin desteği olmasa da kösteği olsa bile mazeret üretmeden iyi icraatın ve CHP iyi belediyecilik yapabilir, CHP temiz ve dürüst yönetir algısının yerleşmesine yaptıkları katkıyla bugünkü zaferin baş mimarlarıdır.
En zor günlerde sancağı elde taşıyan belediye başkanlarımıza ayrıca övgüyü hak ediyorlar. Biz büyükşehirleri CHP'li belediyeler gibi yönetiriz iddiasını ortaya koyan o cesareti ve özgüveni gösteren bütün adaylarımıza da ayrıca teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.
"Kemal Kılıçdaroğlu ve bütün delegelere çok şey borçluyuz"
Şehirlerimiz emin ellere teslim edilmiş, halkımızın yaşam alanlarını bir 5 yıl daha halk için yönetecek belediye başkanları seçilmiştir. Seçmenlerimiz partimizin yaşadığı değişimi onayladıklarını, desteklediklerini ve kendi şehir ve Türkiye için istediklerini ifade etmek gerekiyor.
Geçen Mayıs'ta yaşadığımız büyük üzüntüden sonra CHP kurultayı ve genel başkanı ve yönetimi seçimle dönüşebilen bir partinin Türkiye'de var olduğunu gösteren başta sayın genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve bütün delegelere çok şey borçluyuz.
Bu seçimin kaybedeni olmadığı gibi seçimi kaybetmiş olmasına rağmen iktidar partisine büyük katkılar sunacağını, kamu yayıncılığını terk eden TRT ve bir partinin ajansına dönüştürülmeye çalışan Anadolu Ajansı'na rağmen Türkiye'ye hatta Türkiye ekonomisine yapılan önemli katkıdır. Seçimde başarılı elde etmiş olmamız bu seçimin hakkaniyetli seçim olduğunu ispatlamaz.
Doğu ve Güneydoğu'ya taşınan seçmenlerle, o seçilen belediyelere kayyum atanması kadar kötü bir girişimdir. O şehirde hiç yaşamamış, belki de hiç yaşamayacak kişilerin oy kullanmasına ve demokrasi ayıbı partiyi devletin, devleti partinin sayanlardır.
"CHP 25'lik tavanı söz verdiğimiz gibi kırmıştır"
Silahlı kuvvetler personeli bireysel olarak bu ayıptan sorumlu değildir. Ancak yasal ve anayasal düzenlemelerle bir şehirde oy kullanmak için o şehirde yaşamak ve yaşayacak olanların teminat alınması gerektiğini görüyoruz. Silahlı kuvvetlerin bu işte kullanılmaya çalışmasına kim emir ve talimat verdiyse bu ülkenin toplumsal barışına kötülük yapmıştır, affedilir tarafı yoktur.
Emeklilerden, gençlerden ve toplumda yok sayıldığını hisseden atanmayan öğretmenlerden, staj mağdurlarına, sesini duyurmak isteyen toplumun tüm kesimlerine kadar kurulan bu ilişkinin karşılık gördüğünü müşahede ediyoruz. CHP artık başının üzerindeki görülmez yüzde 25'lik tavanı söz verdiğimiz gibi kırmıştır, tuzla buz etmiştir.
TRT'nin bize yaptığı onca haksızlığa, adaletsizliğe karşı onlara bir sürprizimiz var demiştim. Sürprizim 1977'den beri ilk kez TRT ekranlarında CHP'nin şu anda birinci parti olmasıdır.
Bu seçimlerde hiçbir siyasi partiyle ittifak kurulmadığı halde CHP'nin gücü ve seçmen vicdanın sandıkta kurduğu ittifaktır. Bu sonuçları bizleri rehavete sevk edecek rehavet değil seçmenin bize açtığı kredi olarak gördüğümüzü ifade etmek isterim.
"Partimize büyük sorumluluk yüklediğinin farkındayız"
Bu desteğin partimize büyük sorumluluk yüklediğinin farkındayız. CHP artık tüm demokratların partisidir. CHP aynı zamanda milliyetçi, muhafazakar, Kürt demokratların aynı anda oy verebildikleri partidir.
Bu seçmenin bize verdiği kredi ve görev olarak addediyor bu emaneti alıyor ve başımızın üstüne koyuyoruz.
Yeni seçmen kitlelerimizle bundan sonra kurulan yakın teması sürdüreceğiz. İlk kez CHP'ye oy veren seçmenimiz emin olsunlar ki bu verdikleri destekten sonra pişman olmayacaklar, hiçbir zaman mahcubiyet duymayacak. Bu sonuçlar bizi kibirlendirmeyecek.
Asla böbürlenmeyeceğiz, aldığımız yükü sorumlulukla taşıyacağız. Siyasi rakiplerimizi dahi yıllardır yaptıkları alaycı zafer konuşmalarından mahrum tutacağız. Çünkü ben çocukken duyduğum bir hikayenin bütün siyaset hayatında bana rehber olmasını diledim.
Beşiktaş maçı kazanmıştır. Soyunma odasında kıyamet kopmaktadır. Kapı açıldığında Süleyman Saba'nın onlara sarılacağını düşen futbolcular, büyük futbol adamı Süleyman Saba şunları söylemiştir; 'Siz kazandınız, yan odada siz in sevinciniz kadar hüzün yaşayan rakibiniz var, bu size yakışmaz'
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış