TCMB: Yavaşlayan kredi büyümesinin yurt içi talebi zayıflatması bekleniyor
AA

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faizine karar verdiği 25 Nisan 2024 Tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti yayınlandı.

TCMB, PPK Toplantı Özeti'nde şu mesajlar diğerlerinin önüne çıktı:

Uygulanan parasal ve miktarsal sıkılaştırıcı adımların etkisiyle belirgin şekilde yavaşlayan kredi büyümesinin yurt içi talepteki dirençli seyri zayıflatması beklenmekte.

Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir

Küresel ekonomi görünümü

Para Politikası Kurulu toplantı özetinde, küresel ekonomi görünümü şu sözlerle dile getirildi:

Küresel büyüme görünümü yılın ilk çeyreğinde sınırlı bir iyileşme gösterirken, iş gücü piyasalarındaki sıkılık devam etmektedir. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2024 yılında yüzde 2,1 ile 2023 yılındaki yüzde 1,8’in sınırlı oranda üzerinde büyüyeceği tahmin edilmekte ve küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyrini sürdürdüğü değerlendirilmektedir.

Çekirdek enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin yüksek seviyeleri, küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyretmeye devam edeceğini ima etmektedir. 2023 yılında enflasyonda görülen keskin düşüşe rağmen birçok ülkede, özellikle hizmet enflasyonundaki katılık dikkat çekmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde faiz indirimleri parasal sıkılığı koruyacak şekilde sürdürülürken, gelişmiş ülke merkez bankalarının da 2024 yılı içerisinde faiz indirimlerine başlamaları beklenmektedir.

Parasal ve finansal koşullar

Toplantı özetinde, parasal ve finansal koşullar şöyle dile getirildi:

Mart ayında atılan adımların etkisiyle finansal koşullar önemli ölçüde sıkılaşmıştır. Söz konusu adımlar, politika faizinin mevduat ve kredi faizlerine aktarımını güçlendirmiştir. Türk Lirası mevduat faizleri, önceki PPK toplantısı haftasından bu yana 1071 baz puan artarak, 19 Nisan itibarıyla yüzde 60,34 seviyesine yükselmiştir. Türk Lirası ticari kredi faizleri ve ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı-KMH hariç) faizlerindeki yükseliş de politika faiz oranlarındaki artışın ötesinde gerçekleşmiş, bu faizler sırasıyla 871 ve 554 baz puan artarak yüzde 68,29 ve yüzde 81,54 olarak gerçekleşmiştir.

"Konut kredisi faizleri arttı"

Konut kredisi faizleri, 229 baz puan artış göstererek yüzde 44,94 seviyesine yükselirken taşıt kredisi faizleri son dönem kampanyaların etkisi ile 1933 baz puan azalarak 19 Nisan 2024 itibarıyla yüzde 23,76 olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan 6 Nisan 2024 tarihinde kredi kartı işlemlerinde uygulanan azami akdi faiz oranlarının yüzde 3,66’dan yüzde 4,25’e yükseltilmesiyle, kredi kartı harcamalarının da kredi büyümesinde dengelenme sürecine katkı vermeye başladığı görülmektedir. Bununla birlikte, etkileri yakından takip edilen ve yurt içi talepte dengelenme süreci açısından önem taşıyan bir unsur olarak, düşük tutarlı tasarruf mevduatları ile yüksek tutarlı mevduatlara önerilen faizler arasındaki farkın artarak devam ettiği gözlenmiştir.

"Toplam kredi büyümesinin yurt içi talepteki dirençli seyri zayıflatması beklenmektedir"

Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Uygulanan parasal ve miktarsal sıkılaştırıcı adımların etkisi ile bir önceki PPK döneminden bu yana belirgin şekilde yavaşlayan toplam kredi büyümesinin yurt içi talepteki dirençli seyri zayıflatması beklenmektedir. Bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması önceki PPK toplantısı haftasından bu yana azalarak, yüzde 4,12 seviyesinden yüzde 3,28 seviyesine gerilemiştir. Söz konusu oran, ihtiyaç kredilerinde yüzde 4,59’dan yüzde 2,49’a; bireysel kredi kartlarında ise yüzde 5,34’ten yüzde 5,01’e gerilemiştir.

"Taşıt kredilerindeki ortalama büyüme oranları negatif bölgede kaldı"

Taşıt kredilerindeki ortalama büyüme oranları negatif bölgede kalmaya devam etmiş ve önceki PPK toplantısı haftasından bu yana taşıt kredileri haftalık ortalama büyümesi yüzde -1,29 olarak gerçekleşmiştir. Türk Lirası ticari kredilerde de yavaşlama devam etmiş, 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması yüzde 3,34 seviyesinden yüzde 1,64 seviyesine gerilerken, kur etkisinden arındırılmış YP ticari kredilerde bu oran yüzde 1,28 seviyesinden yüzde 2,89 seviyesine yükselmiştir.

Türk Lirası mevduat payının artırılması amaçlanıyor

Diğer taraftan, 25 Nisan 2024 tarihli duyuru ile Türk Lirası mevduat payının artırılması ve kur korumalı mevduattan Türk Lirası mevduata geçişin desteklenerek parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi amacıyla, TL’ye geçiş ve ayrıca yenileme ile TL’ye geçiş hedeflerini sağlayan bankaların zorunlu karşılıklar üzerinden alacakları faizler politika faiz oranları ile ilişkilendirilerek kurala bağlanmıştır. Buna göre; TL mevduat için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık tutarına TL’ye geçiş oranı seviyesine göre uygulanan faiz üst sınırının, politika faizinin yüzde 80’i olarak belirlenmesine karar verilmiş ve böylece söz konusu sınır yüzde 36 seviyesinden yüzde 40’a yükseltilmiştir.

Zorunlu karşılık tutarı yenilendi

KKM için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık tutarına yenileme ve TL’ye geçiş oranı seviyesine göre uygulanan faiz oranı üst sınırı ise politika faiz oranının yüzde 60’ı olarak belirlenerek yüzde 25 düzeyinden yüzde 30’a çıkarılmıştır. Bu sayede TL mevduatların finansal kesime olan maliyeti azaltılarak, mevduat faizinin daha yüksek bir seviyede oluşması ve dolayısıyla ekonomik birimlerin hem TL tasarruflarının hem de TL varlıklara olan talebinin artması amaçlanmaktadır. Zorunlu karşılıklara uygulanacak söz konusu faizlerin kurala bağlanmasıyla birlikte politika faizine bağlı uyarlamaların kendiliğinden olması hedeflenmiştir.

Enflasyon gelişmeleri

Toplantı özetinde talep ve üretimle ilgili beklentiler gündeme getirilirken enflasyon gelişmeleri de şöyle aktarıldı:

Mart ayında, aylık manşet enflasyon ve enflasyonun ana eğilimi gerilemekle beraber Enflasyon Raporu tahmin patikasında öngörülenin üzerinde seyretmiştir. Tüketici fiyatları mart ayında yüzde 3,16 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 1,43 puan artışla yüzde 68,5 olmuştur. Bu dönemde temel mal, hizmet ve enerji gruplarının yıllık enflasyona olan katkısı yükselirken, gıda ile alkol-tütün-altın gruplarının katkısı yatay seyretmiştir.

15. Mart ayında hizmetler en yüksek fiyat artışı kaydeden grup olmuş, bu grupta aylık enflasyon yavaşlasa da ücret ve geriye doğru endeksleme eğiliminin yansımaları sürmüş, ulaştırma hizmetleri hariç genele yayılan fiyat artışları izlenmiştir. Temel mal aylık enflasyonu döviz kuru gelişmeleri ve dirençli seyreden iç talep koşullarının maliyet geçişlerini kolaylaştırmasının da etkisiyle bu dönemde güç kazanmıştır. Gıda grubunda kırmızı et öne çıkarken, bu kalemde süregelen fiyat artışları ikame beyaz et ürünlerine de yansımış ve girdi teşkil ettikleri işlenmiş et ürünleri fiyatlarını da yukarıya çekmiştir. Mart ayında işlenmiş gıda aylık enflasyonundaki yavaşlama ise dikkat çekmiştir.

"Gıda grubu, enflasyonu olumsuz etkilemeye devam etti"

Gıda grubu, doğrudan etkilerinin yanı sıra yemek hizmetleri kanalıyla dolaylı olarak da manşet enflasyonunu olumsuz etkilemeye devam etmiştir. Enerji grubu aylık enflasyonu ise akaryakıt fiyatlarındaki gelişmelere paralel olarak yavaşlama göstermiştir. Mart ayında bedelsiz doğalgaz kullanımının aylık tüketici enflasyonuna mekanik etkisi 0,02 puan ile oldukça sınırlı kalmıştır.

Para politikası

Toplantı özetinde para politikasına da şu sözlerle değindi:

Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir.

26. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk Lirası'nda reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecektir.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)