Seri katiller genellikle erkeklerden oluşsa da, tarihin karanlık köşelerinde kadınların da bu korkunç rolü büründüğü görülür.
Kadın seri katiller, toplumun beklenmedik köşelerinde ortaya çıkarak, cinayetlerin yalnızca erkeklerin elinden çıkmadığını gösterir.
Tarihte iz bırakmış bazı ünlü kadın seri katillerin hikayelerini sizler için araştırdık.
Elizabeth Báthory’nin kanlı efsanelerinden, Aileen Wuornos’un trajik öyküsüne kadar, bu kadınların suçları kan donduracak.
Hazır olun, çünkü bu keşif, sizi hem şaşırtacak hem de düşündürecek.
İşte tarihteki en ünlü kadın seri katiller....
ELIZABETH BATHORY (1560–1614)
Elizabeth Báthory, 16. yüzyılda yaşamış Macar bir kontestir. "Kanlı Kontes" olarak bilinir.
Efsaneye göre, genç kızları öldürdüğü ve kanlarını gençlik için kullandığı iddia edilmiştir.
Resmi kayıtlara göre, 600'den fazla genç kızı öldürdüğü öne sürülmüştür.
AILEEN WUORNOS (1956–2002)
Aileen Wuornos, 1956-2002 yılları arasında yaşamış Amerikalı bir seri katildir.
1989-1990 yılları arasında yedi adamı öldürdü. Cinayetleri, fahişe olarak çalıştığı dönemde kendisini koruma amacı güttüğünü belirtti.
Wuornos, bu cinayetlerin çoğunu araba yolculuğu sırasında, müşteri olarak aldığı erkeklere karşı gerçekleştirdi.
1992'de cinayetlerden suçlu bulunarak ölüm cezasına çarptırıldı.
Aileen Wuornos'un hayatı pek çok belgesel ve filmde işlendi. En bilinen yapımlardan biri, 2003 yapımı Monster filmidir.
JUANA BARRAZA (1958–)
Juana Barraza, 1958 doğumlu Meksikalı bir seri katildir.
"La Mataviejitas" (Yaşlı Kadın Katili) olarak bilinir. 2003-2006 yılları arasında, yaşlı kadınları hedef alarak onları boğarak veya döverek öldürdü.
Barraza, 2006 yılında tutuklandı ve cinayetlerin ardından suçlu bulundu.
Juana Barraza, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
ANDREA YATES (1964–)
Andréa Yates, 1964 doğumlu Amerikalı bir kadındır.
Yates; 2001'de beş çocuğunu, 7 yaşındaki Noah, 5 yaşındaki John, 3 yaşındaki Paul, 2 yaşındaki Luke ve 6 aylık Mary, boğarak öldürdü. Cinayetleri, Houston, Texas'taki ailesinin evinde gerçekleşti.
Yates, cinayetler sırasında ciddi ruhsal sağlık sorunları yaşıyordu. Şizofreni ve diğer psikiyatrik rahatsızlıklar nedeniyle tedavi görüyordu. Cinayetlerin ardından, kendisini Tanrı'nın kendisine bu cinayetleri yaptırması gerektiğini söyledi.
Yates, cinayetlerin ardından suçunu itiraf etti ve tutuklandı. İlk duruşmada suçlu bulundu ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
NANNIE DOSS (1905–1965)
Nannie Doss, 11 kişiyi öldürdü. Cinayetlerin çoğunu zehirleyerek gerçekleştirdi.
"Katil Gülüş" olarak bilinir, çünkü cinayetler sırasında genellikle sakin ve gülümseyen bir tavır sergilediği söylenir.
Doss, kocaları ve diğer aile üyeleriyle yaşadığı sorunlar ve mutsuzluk nedeniyle bu cinayetleri işlediğini belirtmiştir.
Katil Doss, 1954 yılında tutuklandı ve cinayetleri itiraf etti. 1955 yılında cinayetlerden suçlu bulundu ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Nannie Doss, 1965 yılında cezaevinde öldü.
KARLA HOMOLKA
Karla Homolka, eşi Paul Bernardo ile birlikte, üç genç kızı -Leslie Mahaffy, Kristen French ve tam olarak tanımlanamayan bir başka genç kızı - tecavüz edip öldürdü.
Homolka ve Bernardo, kurbanlarını işkence yaparak ve ardından öldürerek suçlarını gerçekleştirdi.
Homolka, suçları eşi Bernardo ile birlikte işledi. Ancak, 1993'te "İyi Davranış" anlaşması yaparak suçlarını kabul etti ve 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
2005 yılında cezaevinden serbest bırakıldı.
JUDY BUENOANO
Buenoano, üç kocasını ve bir çocuğu zehirleyerek öldürdü. Ayrıca, bazı kurbanlarının ölümlerini kaza gibi gösterdi.
Suçlarının çoğunu, sigorta poliçelerinden faydalanmak amacıyla gerçekleştirdiği belirtilmiştir.
1983 yılında suçları ortaya çıktı ve 1984'te tutuklandı. Cinayetleri itiraf etti ve 1985'te ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Judy Buenoano, 30 Mart 1998'de Florida'da idam edildi.
