Bugün gerçekleştirilen Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Genel Kurul toplantısında, TÜSİAD Onursal Başkanı Tuncay Özilhan, TÜSİAD Başkanı tekrardan Orhan Turan ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras seçildi.
TÜSİAD Başkanı Turan, genel kurulda yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Ortak akılla yan yana durarak, birbirimizden güç alarak ve birbirimize destek vererek doğru bildiklerimizi bu dönemde de söylemeye devam edeceğiz. Atatürk’ün çizdiği yolda, ülkemizin çağdaş uygarlık yolunda ilerlemesini sağlayacağını düşündüğümüz tüm konuları, toplumumuzun en geniş kesimleriyle paylaşmaya özen gösterdik.
"Kentlerimizi depreme dirençli hale getirmeliyiz"
6 Şubat depremlerine ve Marmara Bölgesi’nde beklenen depreme değinen Turan, şu ifadeleri kullandı:
TÜSİAD olarak ayrıca, Deprem Görev Gücümüz ile beklenen Marmara depremi karşısında, özel sektörün hazırlıklı olması için çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Afet yönetimi çok ciddi bir planlama, hazırlık ve koordinasyon gerektiriyor. Geçen sene yaşadığımız yıkıcı deprem bu gerçeği en acı biçimde öğretti. Kurumlarımızı ve kurallarımızı güçlendirip, kentlerimizi depreme dirençli hale getirmeliyiz. Bu konularda vakit kaybetmenin vebalini alamayız.
"Ekonomik iyileşme sabit gelirliler üzerindeki olumsuz etkiler açısından önemli"
Turan, ekonomik iyileşme için rasyonel politika çerçevelerine bağlı kalmaya devam edilmesi gerektiğini, enflasyonla mücadelede para politikasının, sosyal politikalar ve maliye politikası ile de desteklemesini önemsediklerini ifade ederek, bu sürecin sadece enflasyonun düşürülmesi açısından değil aynı zamanda özellikle sabit gelirliler üzerindeki olumsuz etkileri açısından da son derece önemli olduğunu kaydetti.
"Kayıtlı ekonomiye geçiş özendirilmeli"
Orhan Turan, ekonominin rekabetçiliğini artırmak için kayıt dışı ile mücadelenin daha da güçlendirilmesi gerektiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
Vergisini kuruşuna kadar doğru ödeyen, her türlü mevzuata harfiyen uyan işletmeler kayıt dışı çalışan işletmelerin karşısında rekabette zorlanıyor. Kayıt dışı ekonomi kayıtlı kesimin vergi yükünün ağırlaşmasına yol açıyor. Üstelik kayıt dışı ekonomi, çevre kirliliği, halk sağlığı, çalışanların sosyal güvenlik hakları, iş sağlığı ve güvenliği, hatta suç ekonomisi gibi bir dizi negatif unsur ile de iç içe geçer. Bu nedenle kayıtlı ekonomiye geçişin özendirilmesini çok önemsiyoruz.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış