Dünya Madenciler Günü'nde Zonguldak'taki madencilerin bir günü
Zonguldak’ta yerin derinliklerine inerek "kara elmas" olarak bilinen taş kömürünü gün yüzüne taşıyan madenciler, dünyanın en meşakkatli mesleklerinden birini icra ediyor.
"Yüz karası değil kömür karası, Böyle kazanılır ekmek parası" demiştir Orhan Veli Kanık, madencilerin emeğini anlattığı şiirinde.
Türkiye'nin en zengin taş kömürü rezervlerine ev sahipliği yapan Zonguldak'ta, yerin derinliklerinde alın teri döken madenciler, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nde de mesailerine ara vermeden devam ediyor.
Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) bağlı beş işletme, ülkenin taş kömürü üretiminin büyük kısmını üstleniyor. Bu işletmelerde çalışan madenciler, yerin yüzlerce metre altında, zorlu koşullarda yaklaşık sekiz saat boyunca kömür çıkarıyor. Günün büyük bir kısmını karanlıkta geçiren bu emekçiler, yemeklerini dahi yer altındaki arkadaş gruplarıyla birlikte kurdukları sofralarda paylaşıyor.
TTK’ya bağlı işletmelerde, üç vardiya sistemiyle 24 saat boyunca kesintisiz üretim sürüyor. Mesaiye başlayan madenciler, dolaplarından iş kıyafetlerini giyerek kartiye şefinden "tertib" denilen günlük görevlerini alıyor. Ardından, asansörle yerin derinliklerine inerek çalışmaya koyuluyorlar.
Zonguldak havzasındaki taş kömürü, bölgenin engebeli coğrafyası nedeniyle yarı mekanize yöntemlerle çıkarılıyor. Çıkartılan kömür, küreklerle bantlara yükleniyor, ardından "fayton" adı verilen raylı sistemle taşınarak trenlere naklediliyor ve ihtiyaç duyulan yerlere ulaştırılıyor.
Üzülmez Taşkömürü İşletmesi’nde çalışan Bilal Aydın, madenciliğin hem zorluğunu hem de kendine has dayanışmasını anlatıyor: