Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı

İşte dünyayı dize getiren, tüm orduları tir tir titreten şanlı Osmanlı askerleri.

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 1/33

İşte dünyayı dize getiren, tüm orduları tir tir titreten şanlı Osmanlı askerleri.

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 2/33

Kapıkulu Ocakları: Kapıkulu Ocakları, Osmanlı Devleti'nin sürekli ordusunu oluşturan ve doğrudan padişaha bağlı olan yaya, atlı ve teknik sınıftan asker ocaklarına verilen addır. Kapıkulu ocaklarının kurulmasından önceki dönemde Osmanlı Devleti'nin askeri gücünü yayalar ve müsellemler oluşturuyordu.

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 3/33

Kent güvenliğinden ve sınırların korunmasından sorumlu olan, silah olarak genellikle tüfek, kılıç, ok ve yayi kalkan, mızrak kullanan savaşçı bir sınıf olan kapıkuluların görevleri katı ve ödünsüz kurallara bağlanmıştı. Bu kurallara kavanin-i yeniçeriyan denirdi. Kapıkulu olacak kişinin ailesiyle ve diniyle tüm bağlarını koparması, aynı yeni doğmuş gibi, hükümdardan başka kimseye maddi ya da duygusal herhangi bir bağ hissetmemeleri gerekiyordu. Osmanlı hanedan

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 4/33

Yeniçeriler: Kuruluşunu Orhan Gazi veya I. Murad dönemlerine dayandıran görüşler bulunmaktadır. Yeniçeriler, Padişah’a bağlı Kapıkulu Ocakları’nın piyade kısmıdır. Osmanlı Devleti’nin sınırlarının genişlemesi ile, kuruluşundan bir süre sonra gayr-i müslim çocukların 8-18 yaşlarında alınarak müslüman bir asker yetiştirilmesi (devşirme) ile oluşturulmaya başlanmış, 17. yy’dan itibaren tekrar müslümanlardan da Acemi Ocağı’na alım yapılmaya başlandı. Devletin ilk yüzyıllarında ç

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 5/33

Orhan Gazi yeniçeri teşkilâtı kurulacağı zaman Hacı Bektaş dergahına gelir. Yeni kuracağı yeniçeri ocağı icin dua ister. Hacı bektaş, Pir'i de Bunların adı yeni asker Yeniçeri olsun diyerek Cenabı Hak yüreklerini ak, pazularını kuvvetli, kılıçlarını keskin, oklarını tehlikeli, kendilerini daima galip buyursun diye dua eder. O yüzden yeniçeri ocaklarına Ocak-ı Bektaş-î-yân , kendilerine Taifei Bektaş-î-yân, Güruh Bektaşiye, Zümre-i Bektaşiye gibi isimler

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 6/33

Osmanlı Devleti, devşirme denilen Hıristiyan çocuklarından oluşturduğu orduyu Hacı Bektaş-ı Veli'nin düşüncelerinden yararlanarak eğitti ve şekillendirdi. Yeniçeri Ordusu denilen bu ordunun başında bulunan ağa da Bektaşî idi. Bu ordu, 1826 yılına kadar Osmanlı Devleti'nin birinci gücü olmuştur.

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 7/33

1826 yılına kadar Osmanlı Ordusu savaşa gitmeden önce, Yeniçeri ocağından bir müfreze Hacıbektaş'a geliyor, Dergah Avlusu'nda saf tutarak, Hacı Bektaş-ı Veli Evlâdı’ndan postnişi olan zatın da katılması ile: Mü’miniz Kalû-Beli’den beri... Hakkın Birliğine eyledik ikrar... Bu yolda vermişiz seri... Nebimiz vardır Ahmed-i Muhtar... La Yezal mestaneleriz... Nur-ı ilahide pervaneleriz... Sayılmayız parmak ile tükenmeyiz kırmak ile... On iki imam Pir-i tarikat cümlesine

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 8/33

Cebeci Ocağı: Osmanlı ordusunda, silahların temin edilmesi, korunması ve sefer zamanında cepheye götürülmesiyle görevli kapıkulu ocağı idi. Ocağın mensuplarına, Cebeciler denilmekteydi.

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 9/33

Cebeci Ocağı, Fatih Sultan Mehmet zamanında kurulmuştur.Banisi Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli'dir. İlk zamanlarda bu ocağın mensupları, yeniçeriler gibi, acemi oğlanlar arasından seçilmekteydi. Bunlar, ocağa "şâkird" yani 'öğrenci' sıfatıyla alınırlar, sonra asıl Cebeciler arasına geçerlerdi. Maaş defterlerinden anlaşıldığına göre Cebeciler, 59 bölük ve 37 orta bölük olmak üzere 96 odaya ayrılmıştı. Cebeci ortaları, silah yapan, tamir eden, barutları geliştiren ve savaş araç

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 10/33

Top arabacıları ocağı: Top Arabacıları Ocağı, Kapıkulu Askerleri'nden piyadelerdir. Topçu Ocağı'nın yaptığı topları savaş alanına götürmekle görevli olan ocaktır. Savaş toplarını savaş alanına götürürlerdi. Ocakta; arabacıbaşı, kethüda, başçavuş, kethüda yeri, ocak kâtibi, bölükbaşı, odabaşı ve halife adlı subaylar görev yapardı. Arabacıbaşı nezâretinde; nefer sayıları bir - elliiki arasında değişen, altmışüç tane top arabacıları bölüğü vardı.

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 11/33

Topçu ocağı: Topçu Ocağı, Osmanlı İmparatorluğu'nda Kapıkulu Ocakları'nın yaya kısmına mensup, top dökmek ve kullanmakla vazifeli askerlerin bağlı olduğu ocaktır. Sultan I. Murad devrinde yeniçeri ocağının teşkilinden hemen sonra, acemi ocağından alınan askerlerle ilk olarak topçu ocağı kuruldu. İstanbul’un fethinden sonra, Galata suru dışında Tophane denilen yerde topçu kışlaları ve sabit top dökümhânesi yapıldı. Zaman içinde, Belgrad,

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 12/33

Humbaracı ocağı: Humbaracı Ocağı, Osmanlı Devleti'nin askeri teşkilatı'nda humbara yapan ve bunu kullanan sınıfın bağlı olduğu ocak. Kumbaracı ocağı da denilmektedir.Dünyanın ilk havan topu sınıfıdır.

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 13/33

Humbara, demir veya tunçtan dökülmüş el bombasıdır. Humbaracılık, Osmanlı Devleti'nde 16. yüzyılda Mustafa ismindeki bir topçu bölükbaşısının ilk tunç humbara dökümhanesini kurmasıyla ortaya çıkmıştır. 1729'da Osmanlı’ya ilticâ eden ve Müslüman olduktan sonra Ahmed ismi verilen Kont Bonneval tarafından geliştirilip düzenlendi. 1783'te Sadrazam Halil Hamid Paşa humbaracılar için yeni düzenlemeler getirdi ve 1792'de çıkarılan bir nizamnameyle

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 14/33

Bostancı ocağı: Osmanlı sarayları ile saray çevresinin ve iskelelerin asayişinden sorumlu hizmetlilerin bağlı bulunduğu ocak. Bostancılar ocağına, devşirme suretiyle toplanan acemi oğlanları arasından, kabiliyetli olanları seçilirdi. Bu ocağa seçilenlerin eğitimleri, İstanbul ve Edirne'deki saray bahçelerinde yapılırdı. Saraylarda, camilerin inşaatına gereken malzemenin temini ve nakliyatı, bu ocağa aitti. Topkapı Sarayı'nın odununun, İzmit'ten

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 15/33

Lağımcılar: Lağımcılar Osmanlı Askeri Teşkilatı'nda yeniçerilerin içinde bir ocaktır. Görevleri özellikle kale kuşatmalarında tünel kazarak sur duvarlarına ulaşmak ve surları alttan havaya uçurmak veya kale içine kadar tünel kazarak kaleyi içten fethetmektir. Ateşli silahlarla yapılan savaşlarda da karşı sipere kadar tünel kazılıp bomba ile patlatılırak düşman askerine ve siperlerine zarar verilir. Lağım (tünel) kazma günümüzde de kullanılan bir

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 16/33

Saka ocağı: Yeniçeri çorbacılarından "saka başı" adında bir kişinin gözetiminde bulundurulan kapıkulu ocaklarının en aşağı sınıfı sayılırdı. Sakaların "saka başı"ndan başka subayları yoktu. Kapıkulu ocaklarını oluşturan ortalardan herbirine erlerin her çeşit gereksinmeleri için gerekli suyu sağlamak üzere birkaç saka eri görevlendirilirdi.

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 17/33

Solaklar: Yeniçeri cemâat ortalarından 60,61, 62, 63. ortalara verilen ad. Bunların kumandanı olan dört yayabaşıya “Ser solak” veya“Solakbaşı” denilirdi. Hükümdârın muhâfız bölükleri de bu dört ortadan teşkil olunurdu. Bunlar cesur, kuvvetli, boylu-boslu, tecrübeli, sözü dinlenir, hitâbeti düzgün yeniçeriler arasından seçilirdi. Pâdişâhın atının sağında giden iki solak, ok ve yaylarını kullanırken, sol ellerini; solunda gidenler ise sağ ellerini kullanırlardı. Ellerini bu sûretle kullanmala

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 18/33

Silahtar ağa: Silahtar Ağa enderunun en nüfuzlu siması ve amiriydi. Saray anane ve nizamına göre hasoda ağalarının en kıdemlisi olan padişaha silahtar olurdu, fakat asırlar boyunca daima padişahlar silahtarlarını hasodalılar arasından, sevdikleri ve itimat ettikleri bir sima olarak kendileri seçmişlerdi. Silahtar yapmak istedikleri zülüflü ağayı, aşağı koğuşlardan birinde de olsa, evvela bir fermanla hasoda'ya aldırtmış ve sonra da silahtar tayin etmişlerdir.

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 19/33

Sipahiler: Osmanlı ordusunun ağır süvari sınıfı askeri. Tımar sahibi olan Tımarlı Sipahiler ve Kapıkulu Ocağı'na bağlı Kapıkulu Sipahileri olmak üzere ikiye ayrılır.

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 20/33

Kapıkulu Sipahileri: Kapıkulu Sipahileri padişahın özel ordusunu oluşturan Hassa Ordusu'nun süvari sınıfını oluşturan birliklere verilen addır. Tımarlı sipahilerin aksine Kapıkulu Ocağı'na bağlı aylıklı askerlerden oluşan Kapıkulu sipahileri I. Murad Dönemi'nde kurulmuştur.

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 21/33

İlkdönemlerde hassa ordusunun piyade birlikleri olan yeniçeriler gibi bu sınıfa da devşirme sistemi ile asker yetiştirildiyse de önceden ata alışık olmayan Avrupalı devşirme çocuklarına süvariliğin inceliklerini öğretmedeki zorluklar neticesinde gitgide bu sınıfa daha çok Yörük Türkmen çocukları alınmaya başlamış ve Fatih Sultan Mehmed zamanından itibaren de tamamen Türklerden oluşturulmaya başlanmıştır.

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 22/33

Sağ ulufeciler: Osmanlı Devleti askeriyesinin Hassa Ordusu'nun Süvariler kısmında yer alırdı. Bu bölüğe Yeşil Bayrak da denilirdi. Sağ ulufeciler 120 bölükten oluşurdu. Sağ ulûfeciler, seferde pâdişahın sağında yürüyen sipah bölüğünün sağında yürürlerdi. Savaş meydanında ve ordunun konak yerinde ise, pâdişâh sancağının sağında dururlardı. Hazîneyi korumak bunların görevleri arasındaydı. Ulufecilerden toplam 7 kişi tayin edilen bölük

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 23/33

Sol ulufeciler: Savaşta ordunun ağırlıklarını ve hazineyi korurlardı. Sol ulûfeciler, seferde pâdişahın sağında yürüyen sipah bölüğünün solunda yürürlerdi. Savaş meydanında ve ordunun konak yerinde ise, pâdişâh sancağının solunda dururlardı. Hazîneyi korumak bunların görevleri arasındaydı. Ulufecilerden toplam 7 kişi tayin edilen bölük subaşılığına Subaşı sıfatıyla sol ulufecilerden 3 kişi tayin edilirdi.Ayrıca ordumuz için de büyük bir önemi vardı.

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 24/33

Garipler: Osmanlı ordusunda savaşta saltanat sancaklarını korurlardı.

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 25/33

Azaplar: Azab veya azap, Osmanlı devletinde çoğunlukla garnizon askeri olarak görev yapan bir askeri birim. Sözcüğün anlamı "bekar erkek"tir. Henüz evlenmemiş genç erkekler azab yazılabilirlerdi.Gönüllülerden oluşan yayalardır.Savaşta ordunun en önünde yer alırlardı.

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 26/33

Azablar Osmanlı ordusunun Anadolu'daki yaya askerlerinin çoğunluğunu oluştururlardı ve yerleşim birimlerinin güvenliğinin sağlanması, kalelerin savunulması gibi görevleri yerine getirirlerdi.

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 27/33

Ekban bölüğü Sekban, Yeniçeri ocağının altmış beşinci ortası mensubuna verilen ad. Sekban teşkilâtı, Sultan Birinci Murâd zamânında pâdişâhın av maiyeti olarak mevcuttu. Fâtih Sultan Mehmed Han zamânına kadar bağımsız bir teşkilât olan sekban ocağı, 1451'de, yeniçerilerin taşkınlık etmeleri üzerine itâatsizlik eğilimini kırmak için Fâtih'in emriyle yeniçeri ocağına dağıtıldı. O zaman sayıları, altı-yedi bin civârındaydı. Beş yüz sekban da av hizmeti içi

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 28/33

Yavuz Sultan Selim Han devrinde bütün sekbanlar, bir orta hâline getirilerek, yeniçeri ocağının altmış beşinci ortasını oluşturdular. Piyâde ve süvârî sekbanlar, pâdişahla berâber ava giderler, av köpekleri yetiştirirler, sekban fırınında çalışırlardı. Savaş zamânında, diğer yeniçerilerle birlikte çarpışmaya giderlerdi

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 29/33

İcareli: Sadece sınırlarda bulunan kent ve kalelerde kullanılan yerli topçulardır. Bunların subayları kuşkusuz topçuluk bilgileri bulunması gerektiğinden Eyalet Paşalarının komutasında bulunmak üzere İstanbul'dan gönderilirlerdi. Buna da Topi ya da Topçu Ağası denilirdi. Bu topçulara ücretli olarak çalıştırılmalarından icareli denmiştir.

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 30/33

Müsellem, Osmanlı Devleti'nde, pekçok görevi yerine getiren, harp zamanlarında ordunun geçeceği yolları temizlemek, köprüleri tamir etmek ve yol açmak gibi hizmetlerle de mükellef idiler. Buna karşılık barış zamanlarında bütün vergilerden muaf sayılıyorlardı. Zaten bu ismi bu yüzden almışlardı. Rumeli'de genellikle Hıristiyan tebadan olan müsellemlere karşılık Anadolu'da, Kuzey Afrika'da ve Ortadoğu'da Müslüman teba istihdam olunurdu

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 31/33

Deliler: Asıl olarak kendilerine kılavuz, rehber manasına gelen delil ismi verilmesine karşın, cesur ve korkusuzca düşmana atılmaları nedeniyle halk arasında deli olarak anılmışlardır. Üzerlerine ayı, pars, aslan veya sırtlan postundan kılları dışarıda şalvarlar giyerlerdi. Başlarında tüylü bir miğfer, ellerinde de yine tüylü bir kalkan bulunurdu. Ayaklarında mahmuzlu çizmeleri vardı. Deli adını almalarının sebebi gönüllü 20-25 yaş arası gençlerden

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 32/33

Gönüllüler

Dünyayı titreten osmanlı teşkilatı 33/33

Akıncılar, yakaladıkları esirlerden aldıkları bilgileri merkeze iletirlerdi. Akınlar, katılan akıncı sayısına göre isimler alırdı. 100 kişiden az akıncıyla yapılana çete, 100’den fazla kişiyle yapılana haramilik, akıncı beyinin kumandası altında yapılana ise, akın denir

Sitemiz, deneyiminizi iyileştirmek amacıyla KVKK ve GDPR kapsamında çerezler kullanmaktadır. Sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için tıklayın.