Apo PKK'lı değil

'un 2. iddianamesinin 248'inci ek klasöründe ilişkisinin irdelendiği polis raporunda ilginç iddia: Öcalan'ın hiçbir zaman mücadelesi içinde yaşamadığı, , diğer örgütler, yabancı servisler tarafından kullanıldığı değerlendirilmektedir

2. davası iddianamesinin 248'inci ek klasöründen çok tartışılacak bir rapor çıktı. soruşturmasını yürüten savcıların isteğiyle, terör uzmanı olan, aynı zamanda operasyonlarına katılmış bir emniyet amiri, bir başkomiser ve iki polis memurunun hazırladığı 273 sayfalık raporda ilginç iddialarda bulunuluyor. ' ve / Kongra-Gel Terör Örgütü Arasındaki Bağlantı' isimli raporun altında polislerin isimleri yok ama sicil numaraları ve imzaları var.

ÖRGÜTLER ÖCALAN'I KULLANDI
terör örgütü ile davasından tutuklanan kişiler arasında bağlantı olduğu öne sürülen raporun 272'nci sayfasında, İmralı'da tutuklu bulunan terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan ile ilgili de ilginç bir değerlendirme yer alıyor. Raporun sonuç bölümünde Öcalan'ın yakalandığında ilk olarak 'Benim annem de Türk'tür. Bana hizmet etme şansı verilirse hizmet etmeye hazırım' dediği hatırlatılarak Öcalan ile ilgili, 'Bu tarzdaki söylemlerin, aslında Öcalan'ın hiçbir zaman terör örgütünün mücadelesi içerisinde yaşamadığı' ifadesi kullanıldı.
Raporda Öcalan'ın yapılanması, farklı terör örgütleri ve yabancı servislerce kullanıldığı değerlendirmesi yapıldı. Raporda '' ismiyle tanımlanan yapılanmanın içindeki kişilerin, içinde inisiyatifi ele geçirmeye çalıştıkları, 'nın diğer terör örgütleriyle olduğu gibi ile de ilişki ve işbirliğine girdiği öne sürüldü.

KANDİL HATIRASI DELİL OLDU
davası sanıkları ile arasındaki ilişki raporda İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek ile partinin Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever ve Prof. Dr. Yalçın Küçük'ün /Kongra-Gel terör örgütünün kamplarında Öcalan ile çekilmiş fotoğrafları ile delillendirildi.

'GÜNDEM DEĞİŞTİRİLDİ'
Raporda ' ile , amaçlarını yerine getirmek için kaosa başvurmaktadır. Bu noktada terör örgütünün yaptığı ve yapacağı sansasyonel eylem ve suikastlar, 'un işleyiş yapısıyla örtüşmektedir' dendi. 'nın gerçekleştirdiği eylemlerin zamanlamasına bakıldığında bunların, operasyonlarının yapıldığı tarihlere denk geldiği belirtilen raporda, bu eylemlerin gündemi değiştirme çabasıyla yapıldığı öne sürüldü. Bu bölümde soruşturması kapsamında yapılan operasyon tarihleriyle 'nın yaptığı eylemlerin tarihleri tablo halinde gösterildi. Tabloda 22 Ocak 2008'de yapılan operasyon sonrasında 22-27 Ocak tarihlerinde İstanbul'da 26 aracın yakıldığı belirtildi.

KÜÇÜK'ÜN 'PANZEHİR' PLANI
Raporda Veli Küçük ile Ümit Oğuztan'dan ele edilen 'Panzehir' isimli belgeye de atıfta bulunuldu. Bu belgede 'nın tamamen tasfiye edilmesi yerine Öcalan'la işbirliği yapılıp, kendilerine 'genç subaylar' dedikleri öne sürülen kişilerin 'nın üst düzey yönetici kadrolarının yerlerine getirilmesinin planlandığı belirtildi.

MİT VE TSK'YA SORULDU
terör örgütünün önemli ismi Şemdin Sakık da bir gazeteciye yazdığı mektupta ile arasında bağlantı olduğunu öne sürmüştü. soruşturmasının gizli tanıklarından 'İlkadım' da davanın tutuklu sanıklarından Tuğgeneral Levent Ersöz'ün 'nın yöneticilerinden Cemil Bayık ile iki kez gizlice buluştuğunu iddia etti. 2 No'lu DGM 1999'da Öcalan'ı mahkum eden kararında, Abdullah Öcalan'ın 'yı emir ve talimatlarla sevk ve idare ettiğini belirtmişti. davalarının görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi de 'nın elebaşı Öcalan'ın, terör örgütü üyesi olup olmadığının Genelkurmay Başkanlığı, MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nden sorulması kararlaştırmıştı.
Akşam