Ömer Çelik: Cumhurbaşkanına sömürge valisi demek milli iradeye saygısızlıktır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yapılan AK Parti İstişare Toplantısı'nın ardından kameraların karşısına geçen AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Çelik'in AK Parti Genel Merkezi önünde yaptığı açıklamalarda İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik kullandığı ‘sömürge valisi’ ifadesi, Elmalı davası ve hayvanların korunmasına yönelik kanun teklifinin Meclis'e gönderilmesi konu başlıkları öne çıktı.

Ömer Çelik, Meral Akşener'in kullanmış olduğu 'sömürge valisi' ifadelerine yönelik şu sözleri kaydetti:

"Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı'na sömürge valisi gibi bir ifade kullanılması yakışıksız bir ifadedir. Milletin oylarıyla seçilmiştir. Türk ordularının başkomutanıdır.

"MEŞRU VE AHLAKİ DEĞİLDİR"

Sömürge valisi demek milli iradeye karşı saygısız bir ifadedir. siyasetin gerilimli olduğu anlar vardır.

Bir mesele vardır ki o da şudur: Biz nerede duracağımızı, eleştiri ile hakaret arasındaki sınırın geçilip geçilmediğini siyasetçi belirleyemezse siyasetçi kendi durduğu meşruiyet alanını zehirlemeye başlar.

Sömürge valisi demek meşru ve ahlaki değildir.

Ömer Çelik: Cumhurbaşkanına sömürge valisi demek milli iradeye saygısızlıktır VİDEO

"MİLLİ İRADEYE DE SAYGISIZLIKTIR"

Cumhurbaşkanlığı makamının devlet ve millet hayatımızda özel bir yeri vardır.

Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanımız, doğrudan milletin oylarıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanıdır.

Ona bu şekilde bir ifade kullanılması, ona güç vermiş destek vermiş bu makama seçilmesini sağlamış milli iradeye de saygısızlıktır.

Herkesin bu konularda dikkatli olması gerekir.

"DEMOKRATİK SİYASETİN ATMOSFERİNİ ZEHİRLER"

Muhalefet yapılabilir. Yapılacaktır. Sert muhalefet de yapılabilir, yapılıyor da zaten.

Ama bunun sınırı ile Türkiye Cumhuriyeti makamlarına hakaret etmek, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı'na hakaret etmek, eleştiri ile hakaret arasındaki sınırı geçmek, sadece demokratik siyasetin atmosferini zehirler. Hiç kimseye yakışmayan bir yaklaşımdır.

ELMALI DAVASI

Hepimizi çok üzen olaylar bunlar. Vicdani hassasiyetlerin yüksek olması da takdire şayandı.

Elmalı davasındaki evlatlarımıza sahip çıkan, hassasiyetini dile getiren bütün vatandaşlarımıza şükranlarımızı arz ediyoruz. Biz AK Parti olarak davayı yakından takip diyoruz.

Tabii şöyle bir durum var, başsavcılık tutuklamanın kaldırılmasına itiraz etmiş. Biz dosyada ne olduğunu bilemeyiz, biz siyasetçiyiz. Biz hassasiyeti ortaya koyarız. Oradaki sürecin yürütülmesi kanunlar çerçevesinde yargı kurumunun işidir. Dediğim gibi karara karşı başsavcılık itiraz etmiştir.

Vatandaşlarımızın ortaya koyduğu hassasiyetlerin değerlendirilmesi bakımından, Hakimler Savcılar Kurulu soruşturma açmıştır. Hepsini yakın bir hassasiyetle takip ediyoruz. Biz tavrımızı söylüyoruz, hassasiyetimizi söylüyoruz, adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz.

Sürecin takipçisi olacağız. Dosya ile ilgili kendimiz hüküm veremiyoruz. Nihayetinde yargı makamının işi. Biz siyasi alanda durarak hassasiyetimizi ifade ediyoruz.

HAYVAN HAKLARI YASASI

2 hafta önce MYK toplantısı sonrası söylemiştim. Cumhurbaşkanımız, Hayvanları Koruma Kanunu’nun bu dönem Meclis kapanmadan, öncelikle ele alınarak çıkmasını söylemişlerdi.

Bu konuda çok can acıtan, hayvan dostlarımıza karşı, bu hayattaki kader arkadaşlarımıza karşı işkenceden tutun insan vicdanının kabul etmeyeceği çeşitli muameleleri maalesef her gün görüyoruz.

İnsanlıktan çıkmış, yani artık insan sayılmayacak şekilde, hayvanların diri diri gömülmesi şeklinde, bunu yapan nasıl bir mahluktur ki insanlıktan çıkmış bir şekilde böyle bir işkenceye imza atabiliyor. Toplumsal bilinç iyi bir noktada.

Hayvanların korunmasıyla ilgili olarak bugüne kadar mücadele veren, yıllardır bu mücadeleyi derneklerle, örgütlerle, çeşitli sivil inisiyatiflerle sürdüren herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz. Büyük emekleri verdiler. Yıllardır siyasetçilere geldiler, çeşitli dosyaları önümüze getirdiler.

Cumhurbaşkanımızın büyük bir hassasiyeti olduğunu, Hayvanları Koruma Kanunu’nun bir an evvel çıkması talimatını verdiğini söylemiştim. Fakat son bir üzerinden geçilmesi, bir toplantı yapılması gerekiyor demiştim. O toplantı da yapıldı, tamamlandı.

Pazartesi günü yapılan MYK'da da bu konunun öncelikle ele alınması gerektiğini, Meclis'e sevk edilmesi gerektiğini söyledi. Takdir Yüce Meclis'indir.

Bütün milletimizin, bütün partilerin tabanındaki vatandaşlarımızın ortak hassasiyeti olduğunu değerlendiriyoruz. Bu kanunla birlikte pek çok düzenlemeyle ilgili konu, sıkıntı ortadan kalkmış olacak.

Ama en önemlisi şudur, kanun teklifinin Yüce neclis'in takdiri ile kanunlaşırsa eğer verdiği bir mesaj var.

Bu hayatta insan sadece bencilce bir hayat sürmüyor. Tabiatın kendisiyle, hayvanlarla, bitkilerle beraber ortak bir var oluş paylaşıyor. Varoluşun tamamımın korunması insan onuruna en uygun yaklaşımdır.

Hayvanların mal ve eşya olmaktan çıkarılması, can olarak tanımlanması başta olmak üzere pek çok talebi dikkate alan kanun teklifi bu.

Hayvan dostlarımızın can olduğunu ifade ederek, onların mal ve eşya olmadığını ifade ederek, bunun aslında kendi varoluşumuzu anlamlandırmak açısından güçlü bir mesaj olarak kayda geçeceğini düşünüyoruz."