İzmir'e yolu düşenlerin uğramadan geçmediği tarihi Kemeraltı Çarşısı, zamana yenik düşüyor.
Dünyanın en büyük üstü açık çarşılarından biri olarak bilinen tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda sayıları azalsa da han, hamam, kitabe, hazire, köşk, konak, cami, mescit, sinagog, sebil, şadırvan, çeşme, bedesten gibi geçmişin sokak dokularını görmek mümkün.
Yaklaşık 80 hektar büyüklüğünde, 236 farklı meslek grubundan 9 bin küçük ve orta boy işletmenin yer aldığı 7 bin yıllık tarihi çarşı, İzmir'in önemli ticaret merkezlerinden biri.
Ancak, kent için tarihi olduğu kadar ekonomik ve sosyal bir öneme sahip çarşı; her yağmurda altyapı sorunlarıyla gündemden düşmüyor..
19. yüzyıldan beri altyapıya dokunulmamış
Bu kapsamda İzmir Büyükşehir Belediyesi, sonunda altyapı çalışması başlattı.
Başkan Tunç Soyer’in yüz yılın yatırımı olarak nitelediği Tarihi Kemeraltı Çarşısı’ndaki altyapı çalışmalarında ise gerçek gün yüzüne çıktı.
Asırlık su boruları ve rögar kapakları çıktı
Çalışmalar sırasında 19. yüzyıldan beri altyapıya hiç dokunulmadığı ortaya çıktı. Asırlık su boruları ve rögar kapaklarıyla karşılaşıldı.
Borular Osmanlı Devleti'nden kalma
Parçaları bulunan demir boruların, 1895 yılında Osmanlı Devleti’nden şehre su isale etmek için imtiyaz alan Belçikalı yatırımcıların kurduğu “Compagnie Ottomane des Eaux de Smyrne” (İzmir Suları Osmanlı Şirketi) tarafından döşendiği öğrenildi.
"Buradan anladığımız 80 yıldır belediyenin devraldığı şirketin döşediği bazı borularda değişim yapılmamış"
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Öğretim Üyesi Tarihçi Dr. Erkan Serçe ise Belçikalı firmaya imtiyaz verildikten sonra şirketin iki şekilde çalıştığını ifade ederek, şunları söyledi:
Firma içme suyu hizmetini doğrudan doğruya abonelere götürdü hem de yapılan anlaşmalarda belli bölgelerde genel çeşmeler koyarak bölgeye su verdi. İlk etapta su şirketinin döşeme faaliyeti içme için sınırlıydı. Şirket İzmir Belediyesi’ne geçtikten sonra genel olarak bütün her yere hizmetini genişletti. 1905 yılına ait APİKAM’da yer alan harita var.
Hangi çeşmelere su verildiği gösteriliyor. 49 yıl boyunca su dağıtım imtiyazını elinde tutan şirket, 1944 yılında satın alınarak, su dağıtımı İzmir Belediyesi’nin denetimine girdi. ESHOT kurulunca su şirketi de ESHOT şirketine geçti. Buradan anladığımız 80 yıldır belediyenin devraldığı şirketin döşediği bazı borularda değişim yapılmamış.
Rögar kapaklarında Osmanlıca Türkçesi
Yapılan çalışmalar sırasında üzerinde Osmanlıca yazılar döküm kapaklara da ulaşıldı. Prof. Dr. Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
Ülkemizde ikinci düzenli şehir içi telefon şebekesi İzmir'de kurulmuştur. Hükümetle, İzmir Belediyesi arasında 1923 yılında yapılan anlaşma uyarınca; İzmir şehri ile Karşıyaka, Bornova, Buca ve Balçova bölgelerinde 300'lük birer otomatik sistem santral tesisleri yapılması kararlaştırılmıştır. İzmir'de telefon sorunlarını çözmek üzere İzmir Belediyesinin başvurusu üzerine, 1924 yılında hükümet tarafından İzmir Belediyesi'ne telefon işletme ayrıcalığı verilmiştir.
Bu ayrıcalık 30 yıl süreli olacak, telefon şebekesi tamamen merkezi batarya sistemi (manuel santral) ile çalışacak ve İzmir, Karşıyaka, Birunabad (Bornova), Kızılçullu'yu (Şirinyer) kapsamı içine alacaktır. Belediye bu ayrıcalığı alınca İzmir'de bir manyetolu telefon şebekesi kurdurmuş, tesis 1925 yılında 200 abone ile işletmeye açılmıştır. 1927 yılında faaliyete başlayan İzmir ve Civarı Telefon Türk Anonim Şirketi, 1938 yılında, yani kuruluşundan 11 yıl sonra hükümetçe çıkarılan bir kanun ile PTT'ye devredilmiştir. Kanal kazılarında bulunan döküm demir kapaklar telefon hatlarının geçtiği sokaklarda kullanılan zemin kutularının kapaklarıdır. Kapakların üzerinde Osmanlı Türkçesi ile İzmir ve Civarı Telefon Türk Anonim Şirketi yazmaktadır.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış