Rüyalar binlerce yıldır sanatçıları, filozofları ve araştırmacıları büyülemiştir. Bununla birlikte, rüyaların ciddi bir bilimsel çalışmanın konusu haline gelmesi, tarihte çok eski zamanlara kadar dayanır. Rüyaları anlayabilme, yorumlayabilme birçok geleneğin bir parçası haline gelmeye başlamıştır.
Rüya özellikleri ve rüya nesneleri, günlük bir doğaya sahip olabilir veya mevcut gerçekliğin tamamen fantastik ve imkansız kolajları olabilir; normal davranabilir veya tanıdık veya yalnızca en küçük benzerlikleri taşıyan ortamlarda en absürt, olasılıksız veya imkansız eylemlerde bulunabilirler. İşte, rüyaların ortak özelliklerden bazıları;
1. RÜYALAR YOĞUN DUYGULAR İÇERİR
Rüyaların en önemli özelliklerinden biri, rüyalarda yaşanan duyguların yoğun, acılı ve keskin olabilmesidir. İnsanlar genellikle çıplak olmak veya herkesin içinde tuvaleti kullanmak gibi son derece utanç verici durumlar veya bir saldırgan tarafından kovalanmak gibi son derece korkutucu olaylar hakkında rüya gördüklerini bildirir.
Bazı durumlarda, bu duygular o kadar yoğun olabilir ki, rüyayı kesebilir veya rüyayı gören kişinin aniden uyanmasına neden olabilir. Rüyalarla yoğunlaşan en yaygın üç duygu kaygı, korku ve şaşkınlıktır.
2. RÜYALAR SIKLIKLA DÜZENSİZ VE MANTIKSIZDIR
Rüyalar süreksizlikler, belirsizlikler ve tutarsızlıklarla doludur, ancak bazen bu şeyler düpedüz tuhaf rüya içeriğine yol açabilir. Rüyaların ayırt edici özelliklerinden biri, çoğu zaman anlamsız olmaları ve zaman, yer veya insanlarla ilgili herhangi bir doğal yasaya uymamalarıdır.
Uçmak, zaman yolculuğu, konuşan hayvanlar, vefat etmiş sevdiklerinizin tekrar hayatta olması, hayatınızın farklı bölümlerinden insanların bir araya gelmesi, hem insanların hem de nesnelerin ani dönüşümleri ve ortamdaki ani değişimler, mantıksız rüya içeriğine örnek olarak verilebilir.
3. GARİP RÜYA İÇERİĞİ SORGUSUZ KABUL EDİLİR
Rüyalarda meydana gelen garip olaylar ve içerikler, rüya gören zihin tarafından sorgulanmadan kabul edilir. Rüya içeriğinin sorgusuz sualsiz kabulü, içsel olarak üretilen duygu ve algılarımızın gücünden kaynaklanmaktadır.
Rüyada bu garip ve mantıksız olaylar, algılar ve nesneler yersiz olarak görülmez. Uyandığında rüya hatırlanırsa, rüyanın içeriği garip, hatta açıklanması zor olarak görülür.
4. TUHAF DUYGULAR YAŞATIRLAR
Garip duyusal deneyimler, rüyaların bir başka temel özelliğidir. Düşme hissi, hızlı hareket edememe ve vücut hareketlerini kontrol edememe, rüyalar sırasında meydana gelen yaygın olarak bildirilen duyusal deneyimlerden sadece birkaçıdır.
Bazen bu duygular o kadar baskın şekilde yaşanır ki, birine anlatırken gerçekten yaşamış gibi tasvir edebilirsiniz. Hatta bazı durumlarda, etkisinden kurtulmak biraz zaman isteyebilir.
5. RÜYALARI HATIRLAMAK ZORDUR
Rüya bağlamında hafıza yoğunlaşmış gibi görünse de rüyayı gören kişi, uyandığında rüyanın içerdiği bilgilere erişim hızla azalır. Rüya araştırmacıları, tüm rüyaların yaklaşık yüzde 95'inin uyandıktan sonra tamamen unutulduğunu tahmin ediyor.
Uyandıktan sonra ilk 5 dakika içerisinde daha iyi hatırlanan rüyalar ise, saatler geçtikçe silikleşmeye başlıyor. Genellikle hafızalara kazınmış rüyalar ise, belirli aralıklarda görülen benzer rüyalardır ya da üzerinizde duygu olarak derin etkiler bırakanlardır.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış