Devlet Aklı kitabıyla medeniyetlerin yıkılış öyküsüne tanıklık edin
Haber Merkezi

Bu kitap, sizi bir medeniyetin yıkılış öyküsüne bambaşka bir perspektiften bakmaya ve oradan da bugünü anlamaya bir davettir. Bu perspektif, cevaplardan ziyade soruları önemseyen bir bakış açısıyla hazırlandı.

Bilginin kıymetsizleştiği, sözün değersizleştiği ve her şeyin çok hızlı tüketildiği günümüz dünyasında, soruları cevaplandırmak yerine, doğru soruları sormayı sağlayabilecek bilgileri aramaya çalışmak beklenen bir şey olmayabilir ama hayati bir ihtiyaçtır.

DEVLET AKLI KAVRAMI

Kitap, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden itibaren Türkiye’nin siyasi ve sosyal düşünce tarihinde sürekli gündeme gelen, hem devletin hem de toplumsal yapıların arka planındaki temel dinamikleri anlamaya çalışan bir bakış açısıyla Devlet Aklı kavramını mercek altına alıyor.

Koray Demir, devlet aklının tarihsel süreçte nasıl bir “vatanseverlik turnusolu” olarak kullanıldığını, toplumsal bütünlüğü tehdit ettiği iddia edilen unsurları bastırmak için ne derece pragmatik bir araç haline getirildiğini derinlemesine analiz ediyor.

Devlet Aklı'nın, çoğu zaman gerçekte halkın ve devletin iyiliğini amaçlamaktan çok iktidar sahiplerinin güçlerini koruma refleksinden beslendiğini belirtiyor.

GÜÇ ODAKLARININ ENDİŞELERİ

Demir’e göre Devlet Aklı olarak adlandırılan bu kavram, daha ziyade güç odaklarının kendi endişeleri ve korkularına karşı geliştirdikleri bir savunma mekanizması olarak karşımıza çıkmakta. Kitap, Devlet Aklının yasal sınırların ötesinde bir hareket kabiliyeti ile iktidarı elinde tutanların eliyle sürekli bir beka argümanı olarak nasıl meşrulaştırıldığını tartışıyor.

BEKA MESELESİ...

Bir işin doğru, adil, meşru, hukuki olarak yapılmasını istemek ile toplumsal bütünlüğü bozmak arasında bir ikileme sokulan milli ve yerli insan, her seferinde toplumsal bütünlüğü bozma ithamından uzak durmayı seçmiştir. Fikrin tebliğcileri bu fikirlerinin yanına hemen beka kelimesini ekleyip yönetici erkten şüphe duyulmasının önüne geçmek istemektedirler.