Okurların kendi dönüşümünü sağlamalarına yardımcı olan ufuk açıcı roman: Can Borcu
Haber Merkezi

Günümüz edebiyatının önde gelen kadın yazarlarından olan Piraye Erdoğan'ın yazdığı Can Borcu, sıcacık bir okuma imkanı sunuyor. Her kitapseverin kendinden bir şeyler bulacağı romanı çok seveceksiniz.

Seyir kitabıyla kısa sürede geniş okur kitlesine ulaşan ve çok okunan yazarlar arasına giren Piraye Erdoğan, bu sefer okurlarını kendi dönüşümlerini sağlamaları için Can Borcu kitabıyla baş başa bırakıyor.

Yayınlandığı 2019 yılından beri yüz binlerce okurun yolunu aydınlatan, sayısız kişinin kendi dönüşümünü yaşamasını sağlayan Seyir’in yazarı Piraye Erdoğan, yazdığı Can Borcu ile yine ufuk açıcı bir değişim vadediyor.

Küresel pandemiyle birlikte altüst olan dünya düzeninde hayatlar değişirken en büyük değişimlerden birini yaşayan da Lara’ydı.

Kariyerinin, maddi ve manevi yaşamının zirvesinde olduğunu düşünürken sahip olduğu her şeyi bir anda kaybeden genç kadın için yeni bir hayata başlamak o kadar da kolay olmadı.

Ancak karşısına çıkan benzersiz yol arkadaşları, Lara’nın hikâyesini yeniden yazmasına yardım ederken aslında doğru bildiği yanlışları da fark etmesini sağlayacaktı. Korkunun yarattığı hayatını sevgiyle toplayan Lara’nın uyanış hikâyesi herkese umut verecek.

Can Borcu, insanın seçimleriyle her şeyi değiştirebileceği hayatta hem ilham verici bir yolculuk hem de okuyan herkesin kendi hayatına uygulayabileceği dönüştürücü bir rehberlik sunuyor.

Lara’nın hikâyesi, yaşamın beklediği seni keşfetmen, yaşayabilmen ve böylelikle Can Borcu’nu ödeyebilmen için bir davettir.

Var mısın?

Sayfa: 592

Kitaptan iki bölüm sunuyoruz;

"KABUĞUNUN ALTINDAKİ CANSIZLIK"

“Sen kontrol etmeye çalıştın her şeyi deli gibi, şöyle olsun, böyle olsun diye. Sen rekabet ettin ondan, bundan, şundan daha iyi olmak ve öne geçmek için. Sen yaptın her hamleyi öbürü arkada ne halde kaldı, bilmek istemeden. Sen nefessiz bıraktın Lara’yı illa şöyle olacaksın, böyle olacaksın diye. Parlatıyorsun zannederken tüylerini, sen tükettin kendini. Kılıfın güzel göründüğünden kendin de inandın masalına. Ama için tükendi, kurudun kızım. Leş kargası da geldi sana dadandı tabii. O, ‘bakın ben ne kadar iyiyim, güzelim, başarılıyım’ kabuğunun altındaki cansızlık onu çekti. Uyan.”

Yazar Piraye Erdoğan

"LARA OLMAK NE Kİ..."

“Bunları yapmayıp ya ne yapacaktım? Bize öğretilenler bunlar değil miydi? İşte, öğretilenler yanlış Lara. İnsan işlemiyor. Hata veriyor. Hep dünya işlemiyor zannediliyor ama işlemeyen insanlık. İşlemeyerek de bu hale geldi. Ne yapacaktım diyorsun. Cevap çok basit: Kendin olacaktın. Lara olacaktın. Bir şey yapmaya çalışmayacaktın. Lara olacaktın.

Lara olmak ne ki?