
Hava sıcaklıkları Türkiye genelinde oldukça arttı. Aşırı sıcaklıkların çeşitli sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini belirten Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Nurten Elkin, metabolizmanın artan sıcaklık ve nem durumuna göre gerekli uyumu sağlamaya çalıştığını söyledi.
Aşırı şişmanlık, sıvı kaybı, madde kullanımı, kalp hastalığı ve bazı ilaçların kullanımının terlemeyi etkilediğini ifade eden Elkin, diyabet ve kalp hastalıkları gibi koroner hastalıkları olanlar, 65 yaş üstü ve yalnız yaşayanlar, gebeler, açık alanda çalışanlar, bakıma muhtaç olan bireyler ile bazı depresyon, uyku ilaçları gibi ilaçları kullananların risk altında olduğunu belirtti.
KORUYUCU KREM KULLANILMALI
Günün en sıcak saatleri olan saat 10.00 ile 16.00 arasında zorunlu kalınmadıkça dışarı çıkılmaması gerektiğini söyleyen Dr. Elkin, açık alanda çalışması gereken bireylerin güneş altında korunmasız çalışmamaları ve sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmeleri gerektiğini belirtti.
Dışarda mümkün olduğunca; açık renkli ve pamuklu kumaşlardan oluşan giysiler giyilmesini tavsiye eden Elkin, "Ayrıca şapka ve güneş gözlükleri de kullanılmalıdır. Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde güneşlenilmemeli ve bu saatin dışında denize girmek isteyenlerin en az 15 koruma faktörlü güneş koruyucu kremleri kullanmaları gerekmektedir” diye konuştu.
Aşırı sıcaklarda ağır fiziksel aktivitelerden kaçınılması gerektiğinin altını çizen Dr. Elkin, yoğun fiziksel aktivitenin yapılması için sabah ve akşam saatlerinin tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
"ÇOK SOĞUK VE BUZLU İÇECEKLER TERCİH ETMEYİN"
Kapalı alanların iyi havalandırılması gerektiğini söyleyen Elkin, bebek, çocuk, engellilerin ve evcil hayvanların kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmaması uyarısında bulundu.
Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmasını öneren Elkin, "Bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir. Susama hissine bakılmaksızın her gün en az 2-2,5 litre sıvı tüketilmelidir. Sıvı alımında su içmek esas olmakla beraber, su dışı sıvı alımında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir. Kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Çünkü kafein, alkol ve fazla miktarda şeker içeren içecekler vücutta daha fazla sıvı kaybına yol açabilmektedir. Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemelidir. Hastanın özel sağlık sorunu ya da kullandığı ilaçlara bağlı olarak da hekim tarafından sıvı kısıtlamalarının olduğu istisnai durumlar mevcut olabilir." tavsiyelerinde bulundu.
Aşırı sıcaklarda yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılması gerektiğini ifade eden Elkin, yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemlerinin tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
Özellikle sıcak ve açık ortamda et, yumurta, balık, süt ve süt ürünleri, mayonez vb. besinlerin belli bir sürenin üstünde kalmasının besin zehirlenmeleri açısından risk oluşturabileceğini belirten Elkin, "Besinlerin yaz aylarında pişirildikten sonra hızlı tüketilmesi ya da oda ısısında fazla kalmadan buzdolabında saklanması gerekmektedir. Yine yaz aylarında dışarda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalıdır” ifadelerini kullandı.
SICAK ÇARPMALARINA DİKKAT EDİLMELİ
Sıcak çarpmaları konusunda uyarılarda bulunan Dr. Elkin, erken dönemde tedavi edilmediği takdirde kalıcı hasarlara ya da ölüme neden olabileceğini belirtti.
Aşırı sıcağa maruz kalma sonucunda terleme mekanizmasının bozulmasına bağlı olarak vücut ısısının düşürülememesi ile görülen tablonun sıcak çarpması olarak adlandırıldığını söyleyen Elkin, "Sıcak çarpmaları erken dönemde tedavi edilmezse kalıcı hasarlara ya da ölüme neden olabilir. Oluşan klinik tabloda; deri kuru, kırmızı ve sıcak olup; terleme yoktur, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma eşlik edebilir; ateş 39,4’ün üzerine çıkmış olup; tablo şuur bulanıklığı ve komaya kadar gidebilir. Müdahalede; kişi serin ve hava akımı olan bir yere alınır, üzerindeki sıkı giysiler gevşetilir, soğuk uygulama yapılır, bilinci kapalıysa kesinlikle içmesi için sıvı verilmemeli ve en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir.” şeklinde konuştu.
Güneş yanıklarının da görülebileceğini ifade eden Elkin, kişide su toplaması, şiddetli ağrı ve ateş var ise ya da kişi 1 yaşının altında ise en yakın sağlık kurumuna başvurulması gerektiğini söyledi.
Yanık olan bölgeye yoğurt, salça ve diş macunu gibi maddelerin kesinlikle sürülmemesi ve bu su kabarcıklarının patlatılmaması gerektiğini belirten Elkin, "Güneş yanıklarında hekim kontrolü ve lezyonun derecesine göre tıbbi tedavi alması gerekebilir. Lezyonun enfekte olmaması önemlidir." dedi.
Güneş ışınlarının D vitamini yetersizliğinin önlenmesinde, bağışıklık sisteminin güçlenmesinde ve psikolojik olarak bireyin kendini iyi hissetmesinde oldukça önemli olumlu etkilerinin olduğunu söyleyen Elkin, "Fakat uzun süre maruz kalındığında olumsuz etkiler de ortaya çıkabilir. Ciltte erken yaşlanma, cilt kanseri ve güneş lekeleri ile gözde katarakt oluşması bu olumsuz etkilerinden sayılabilir. Aşırı sıcakların vücut için sağlık sorunlarına neden olabileceklerini ve bu sorunların erken belirtilerini bilerek gerekli bireysel ve toplumsal sağlık önlemleri alabilmek oluşabilecek olumsuzlukların önlenmesinde önemlidir” dedi.
Editörler tarafından incelendikten sonra yayına alınacaktır.
Editörler tarafından incelendikten sonra yayına alınacaktır.
Henüz yorum yapılmadı.
Yorumu Şikayet Et
Şikayetiniz gönderildi.
Şikayetiniz gönderildi. En kısa sürede tarafımıza iletilecektir.
Lütfen şikayet nedeninizi seçin:
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.