AA & Ensonhaber

Hitit kenti olarak bilinen tarihi Kayalıpınar'ın keşfedilen tarih öncesi bulgulara göre yaklaşık 17 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğu tespit edildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Maner başkanlığında 4 Temmuz'da başlatılan kazı sezonu başarıyla tamamlandı.

Yürütülen kazılarda, eski Asur ticaret kolonileri döneminden, Hitit, Roma ve Bizans dönemlerine ait yapı kalıntıları ve mühür baskıları gibi önemli buluntular ortaya çıkarıldı. Doç. Dr. Çiğdem Maner, 2022 yılından bu yana devam eden çalışmalarda yontma taş aletlerinin bulunduğunu ve yapılan uzman değerlendirmelerine göre bu aletlerin Paleolitik Çağ'a ait olduğunu belirtti.

Kazılar sırasında ayrıca Neolitik Çağ'a ait verilere de ulaşıldığını ifade eden Maner, bu durumun tarihi açıdan büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Kızılırmak vadisinde, o dönemlere ait yerleşim ya da buluntu izine rastlanmadığını kaydeden Maner, "O dönemlere ait bir yerleşim henüz tespit edilemedi; ancak buluntular sayesinde Kayalıpınar'ın tarihini daha gerilere çekebiliyoruz" şeklinde konuştu.

17 BİN YIL ÖNCESİNE AİT TAŞ DEVRİ ESERLER

Kayalıpınar'daki kazılar sonucunda eski Asur ticaret kolonileri ve Hitit dönemine ait önemli bilgilere ulaştıklarını belirten Maner, şu açıklamalarda bulundu:

Buradaki mimari yapılar, o döneme ait kalıntılar içeriyor; ancak taş devri eserleri, bölgenin tarihini oldukça gerilere, yaklaşık milattan önce 15.000 yılına kadar götürüyor. Yani günümüzden 17.000 yıl öncesine. Bu durum, Kayalıpınar'ın, en eski yerleşim alanlarından biri olmasına işaret ediyor. Ancak bu yerleşimler daha derin katmanlarda yer alıyor. O dönemde insanlar avcı-toplayıcı bir yaşam sürerken, ilerleyen dönemlerde bölge gelişmeye başladı. Eski Asur ticaret kolonileri döneminde, burası önemli bir ticaret merkezi haline geldi ve nehirden yararlanıldı.

Maner ayrıca, Kayalıpınar'ın Hitit döneminde dönemsel olarak başkentlik yapmış bir yer olduğunu vurgulayarak, çivi yazılı belgelerde burada kralların ikamet ettiğini ve aynı zamanda rahiplerin de yetiştirildiğini ifade etti.

İŞTAR'IN TAPINAĞI BURADA

Hitit döneminin önemli tanrılarından biri olan Hurri Hava Tanrısı Teşup'un kız kardeşi İştar veya Şavuşka'nın tapınağının Kayalıpınar bölgesinde bulunduğunu aktaran Maner, bu yerin eski Asur döneminden beri bölgedeki en önemli tapınaklardan biri olduğunu vurgulayarak,

İştar tapınağı, Hitit döneminde de varlığını sürdürmüş, daha sonra Şavuşka olarak devam etmiştir. Bu durum, buranın her zaman önemli bir merkez olduğunu gösteriyor. Hatta erken Bizans döneminde de bu özelliğini koruduğunu söyleyebiliriz

dedi.

Kazılarda önemli kilise yapılarının da gün yüzüne çıktığını belirten Maner, şöyle devam etti:

2022'de A açması olarak adlandırdığımız kazıya başladık. Önceki kazıların kuzey kısmında bulunan alanda, geçen yıl elde edilen bulgular sayesinde burada anıtsal bir Hitit yapısı olduğunu tespit ettik. Özellikle bu yıl ortaya çıkan çivi yazılı tabletler, İştar bayramına ait veriler sağladı ve buranın İştar’a, dolayısıyla Şavuşka’ya adanmış bir tapınak olabileceğini düşündürüyor. Bu sene yapılan kazılarda, Hitit dönemine ait iki ayrı evre belirlendi; bu da üst üste inşa edilen duvarlardan anlaşılıyor. Dolayısıyla, buranın uzun bir süre boyunca kullanıldığını gösteren önemli bulgular elde ettik.

KERPİÇ YAPILAR ORTAYA ÇIKARILDI

Boğaziçi Üniversitesi'nden Kazı Başkan Yardımcısı Emre Kuruçayırlı, 2022 ve 2023 kazılarında tapınağa ait olabileceği düşünülen duvar yapılarının keşfedilmesi üzerine bu yıl kuzey açmalarına yoğunlaştıklarını belirtti. Kuruçayırlı, "Binanın geri kalan kısmını ortaya çıkarmak için özellikle burada yoğunlaşmayı tercih ettik" dedi.

Yeni çalışmalarında, bu yapıyla bağlantılı olabileceği düşünülen taş duvar yapıları, taş temeller ve bazı yerlerde kerpiç yapılar gün yüzüne çıkardıklarını ifade etti.

Kayalıpınar'ın Hitit döneminin Samuha'sı ve önemli bir ikinci başkent olduğuna dikkat çeken Kuruçayırlı, 2024 sezonunda buldukları mühür baskıları ve iki adet kırık Hitit çivi yazılı tablet parçasını aktararak şunları söyledi:

Diğer binalardaki kadar fazla olmasa da çeşitli buluntular elde ettik. Geçen yıl bulduğumuz bir tablet parçası, Samuha kentinin güneyinde, Kuzey Suriye’den gerçekleştirilen büyük bir sığır nakliyatını içeriyordu; burada 1200 hayvandan bahsediliyordu. Bu yıl bulunan bir tablet parçası ise bir kişiden söz ediyor ve bu kişinin unvanı 'kervansaray efendisi' olarak Türkçeye çevrilebilir. Bu, şehirlerarası veya ülkelerarası büyük lojistik ve ticari taşımaları denetleyen bir memurdan bahsediyor. Sadece bu mühürde memurun unvanını ve görevini okuyabildik; maalesef şahsın ismi okunamadı.