Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere Brezilya’ya gidiyor.
Brezilya, çok uzağımızda bulunmasına rağmen, aslında bu ülkeyle tarihi bağlarımız oldukça eski ve güçlü. Hele bir hocanın, Osmanlı dönemi Bahriye İmamlarından Bağdatlı Abdurrahman Efendi'nin, Allah’ın inayetiyle Brezilya Müslümanlarının hayatında, daha doğrusu inançlarında öyle bir rolü var ki…
OSMANLI KORVETİNDEKİ İMAM
Süveyş Kanalı’nın 1869’da açılmasından birkaç yıl önce, Basra’daki filoya dahil edilmek üzere İstanbul’dan iki Osmanlı harp gemisi yola çıkarılmıştı. İzmir ve Bursa adlı korvetler, Cebel-i Tarık Boğazı’ndan geçip İspanya - Brezilya ve Ümit Burnu’na uğradıktan ve oldukça meşakkatli bir yolculuktan sonra 15 ayda Basra’ya ulaşmıştı.
Bursa korvetinde görev yapan Bahriye İmamlarından Abdurrahman Efendi’nin, Basra'ya gitmek üzere bindiği gemiden Brezilya'da inip de koca bir coğrafyada önce Müslüman Brezilyalıların inançlarında yaptığı tamirat, sonra da gayrimüslimler arasında hidayete vesile olması, davasına inanmış bir hocanın neler yapabileceğini gösteriyor.
BİZİM YAMYAM ZANNEDİYORLARDI
İki korvet, İstanbul’dan demir aldıktan sonra, yol boyunca birçok sorunla karşılaşmıştı. Bu sorunlardan birisi de Mayıs 1866'da Atlas Okyanusu’nda çıkan fırtınada gemiler arası irtibatın kopması, bu nedenle de Brezilya sahillerine sığınmak zorunda kalışlarıydı. Korvetler, günlerce süren fırtına nedeniyle Brezilya’nın Rio de Janeiro limanına sığınmışlardı.
Gemi mühendislerinden Faik Bey, Brezilya’ya ayak basmalarıyla ilgili olarak anılarında, “Bizim korvetimiz buraya gelen ilk Osmanlı gemisiydi. Brezilya tarih kitaplarında, Osmanlıların fevkalade cesur fakat aynı zamanda yamyam oldukları öğretildiğinden, korvet limana girdiğinde büyük bir halk kitlesi sahile akın etmişti. Sonra kayıklara binerek akın akın gemimizi ziyaret ettiler. Hatta bir subay bizim yamyam olup olmadığımızı tahkik etmişti.” satırlarıyla anlatmıştı. Bu arada, Brezilya İmparatoru II. Pedro da Bursa Korveti'ni ziyaret etmişti. II. Pedro, bu tarihten on yıl sonra İstanbul’a da gelmişti.
ABDURRAHMAN HOCA BREZİLYA’DAKİ MÜSLÜMANLARI GÖRÜNCE…
Daha önce hiç Osmanlıya denk gelmeyen Brezilya ahalisi, Rio de Janeiro’da bir süre kalan Osmanlı subay ve askerlerini tanıdıkça, haklarındaki olumsuz imaj yerini olumluya bırakmıştı. Bu süreçte, Afrika’dan ziraat yapmak üzere Brezilya’ya getirilen ve artık oraya yerleşmiş on bin kadar zenci Müslüman bulunduğu da öğrenilmişti.
Korvet İmamı Abdurrahman Efendi, Brezilya Müslümanlarının itikadî konularda yanlış inançlar taşıdığını, namaz ve oruç gibi dini vecibelerden habersiz bulunduklarını fark edince kendisini sorumlu hissetmiş ve oradaki Müslümanlara dini vecibeleri anlatmaya başlamıştı.
Korvet süvarisinden izin alarak 12 gün kadar şehrin dışındaki bir mescitte dini dersler vermeye başlayan İmam Abdurrahman, gemiye döndüğünde ise bir sorunla karşılamıştı. Korvetlerin kumandanı Ordulu Binbaşı Ali Bey, Brezilya hükümetinin kendisinin faaliyetlerinden haberdar olması halinde, “Osmanlı Devleti ahaliyi ifsat etmek için buraya vapurlar göndermiş” şeklinde iddialarının olabileceğini dile getirmişti.
İMAM İSLAM’I TEBLİĞ EDEBİLSİN DİYE KOMUTAN FİRARA GÖZ YUMDU
İmam Abdurrahman, bu durum karşısında, Müslümanların dinî vecibeleri uygulamak için doğru bilgiye ihtiyaçları olduğu görüşünde ısrar edince, gemi komutanı, “Eğer sana izin verirsem devletimiz tarafından sorumlu tutulurum, vermesem İslam kardeşliği şartlarını yerine getirmemiş olurum.” cevabını vermişti.
Bu arada, Brezilyalı Müslümanlardan da bir grup komutanın yanına gelerek, “Biz dünyada mevcut beyaz adamların hepsini Hıristiyan ve yalnız siyahilerin Müslüman olduğunu zannederdik. Sizleri görünce diğer ülkelerde de Müslüman olduğunu anladık. Bize dini bilgileri öğretmek üzere Abdurrahman Efendi’nin burada bırakılmasını istiyoruz.” demişlerdi.
Komutan, Abdurrahman Efendi’ye, “Kalıp kalmamak senin kararın.” deyince de ondan, “Allah rızası için kalmak istiyorum.” cevabını almıştı. Ancak Brezilya hükümetiyle muhtemel bir sorun yaşamamak için de bir “firar” kurgulamışlardı. Buna göre, Osmanlı gemileri limandan ayrılacakları gün Bahriye İmamı Abdurrahman güya “firar etmişti.”
Bursa Korveti Süvarisi Kaymakam Ahmed Bey, bir rapor hazırlayarak, “Bütün aramalarına rağmen kendisine ulaşamadıklarını” yazmıştı. Abdurrahman Hoca, birkaç gün sonra Brezilya makamlarının karşısına çıktığında ise “gemide sorunlar yaşadığını” belirterek, Brezilya’ya yerleşmek istediğini anlatmış, onlar da bu talebi kabul etmişler, hâttâ ev yapabilmesi için bir miktar arazi verebileceklerini de söylemişlerdi.
BREZİLYA’DAKİ MÜSLÜMAN SAYISI İKİ KATINA ÇIKTI
Bahriye İmamı Abdurrahman Efendi, Rio de Janeiro’ya yerleştikten sonra hemen derslerine başlamış, bu derslere Brezilyalı Müslümanlar yoğun bir ilgi göstermişti. Hızlıca Portekizce öğrenen Abdurrahman Hoca, kısa sürede yöredeki çok sayıda Müslümanın inanç ve ibadetle ilgili yanlış ve eksik bilgisini düzelmişti.
Yine bu dönemde İmam Abdurrahman’ın etrafındaki sosyal hareketlilik, gayrimüslimlerin de dikkatini çekmiş ve İslam esaslarını öğrenmek isteyenlerin sayısı artmıştı. Böylece, Abdurrahman Hoca’nın geldiği günlerde 10 bin civarında olan Brezilya’daki Müslümanların sayısı, o Brezilya’dan ayrılırken 20 bine yaklaşmıştı.
YAHUDİ “AHMET HOCA”NIN YAPTIKLARI
Brezilya günlerinde İmam Abdurrahman’ı en çok uğraştıran ve üzen konulardan birisi ise Afrika’dan buraya gelen bir Yahudinin faaliyetleri olmuştu. Anılarında, bu kişinin İslam inancını ifsat etme çabalarından üzüntüyle bahseden Abdurrahman Efendi, “Bu, aslında Mağrip taraflarındanmış. Kur’an’dan bazı şeyler biliyormuş. Brezilya’ya gelince adını ‘Ahmet’ olarak değiştirmiş.
Yerli Müslümanlar da bunu Müslüman hoca sanmış ve büyük saygı göstermişler. Bu adam verdiği derslerde kurban ve sünnet olma dışında İslam’a dair bir şey anlatmamış. Anlattıkları hep İslam şeriatına aykırı şeylerdi.
Bir zaman sonra hangi dinden olduğunu yeniden sorunca, bu defa pervasızca Yahudi olduğunu ikrar etti. Dahası bütün yaptıklarını İslam’a düşmanlığından yaptığını anlattı. Yerli Müslümanlara bunları anlatınca, bana ne yapmaları gerektiğini sordular, ben de ‘Allah’ın intikamına havale edin.’ dedim.” satırlarıyla anlatmıştı.
VE YURDA DÖNÜŞ…
Brezilya’nın başka bölgelerinde de irşat faaliyetinde bulunan Bahriye İmamı Abdurrahman Efendi, zaman zaman ümitsizliğe de düşmüştü. Bunun en önemli nedeni, bölge Müslümanları arasındaki fevkalade yanlış itikat bilgileri ile ibadet eksikliğiydi. “Namazın kılınmaması, orucun yanlış zamanlarda tutulması, içkinin mübah sayılması, çok sorunlu evlilik kuralları, Müslüman olmak isteyenlerin yüklü bir hediye vermek zorunda olmaları, bıyık bırakma yasağı” gibi gelenekler ve Yahudi “Ahmet Hoca”nın yaydığı yanlışları ortadan kaldırma çabası Hoca’yı bazen çok zorluyordu.
Gene de birkaç yıl gibi kısa bir sürede bütün bu yanlışları düzeltmede çok yol alan İmam Abdurrahman, sonunda ailesi ve dostlarını da özlediğini sık sık dile getirerek İstanbul’a dönmüştü. Bahriye İmamı Abdurrahman Efendi, anılarını “Brezilya Seyahatnamesi” adıyla kitap olarak yayınlamıştı.
- Bağdatlı Abdurrahman Efendi, “Brezilyada İlk Müslümanlar”, Kitabevi Yayınları, İstanbul 2006
- Doç. Dr. Mehmet Korkmaz, “İstanbul’dan Basra’ya Gönderilen İlk Osmanlı Harp Gemileri”, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, Sayı 69, 2019
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış